26 Ağustos 2007 Pazar

Aslı - Yardımcı Olmuyor

Yeni başlayan bir gün yardımcı olmuyor
Uykusuz geçen gece yardımcı olmuyor
Aldığım ilaçlar,gittiğim doktorlar,
Vücudumdaki yaralar yardımcı olmuyor

Gittiğim şehirler, tatiller
Yeni yüzler yardımcı olmuyor
Aldığım kararlar,bozduğum kurallar
Kendime yenildiğim günler yardımcı olmuyor

Şırıngayla çekip alsınlar seni, tüm vücudumdan ruhumdan,
Kırıntın bile kalmasın beynimde
Ki ben yine ben olayım...

Yeni yüzler yardımcı olmuyor
Geçen aylar,geçen zaman
Hayatına uzaktan bakmak yardımcı olmuyor
Olmuyor,yardımcı olmuyor...

Aslı - Yanlızlığım

Kapkaranlık bir sokakta yürüyorum sağa sola
Kapanan kapılar ardında alıştım yalnızlığa
Otuzunda bir kadın aşka aşık ama notu kırık
Hayallerimde yaşattım ama henüz rastlayamadım

Gölgem oldun heryerde
Adım hep seninle
Sevdiğim şehirlerde
Seçtiğim sözcüklerde saklı
Sevdiğim karakterde
Söylediğim şarkılarda saklı yalnızlığım!

Aslı - Üzgünüm

Anın yetmediği zamanda
Artık yeter dediğin o anda unuttuğumu sandığım o parkta
Sen yine aynı alayda!
Aklımda binbir soru
Sebepsiz yere gelen sen doğrusu yürüdüğüm o taşlı yollar
Aslında hepsi bir tortuydu!
Üzgünüm çok üzgünüm sanmam
Hayatı öyle bir anda bırakmam
Hayatım yetmedi zamanla kaybettiğim çoçukluğum o anda
Öğrendim ben yaşamayı sizler gibi kalpsiz dişiliği!
Ellerim bomboş, isteksiz sensiz hayal kurmak da zevksiz
Zamanı öldürüyorum
Ama benim yok olan zamanla!

Aslı - Uykumda Gel

Seni aradım ta içimde
Koca bir yara, sarılmamış
Mutsuzum
Güne başladım umutsuzca
Gece bitmemiş, nedendir sorma
Cevabım var

Uykumda gel
Bir düş daha ver yeter,gel...
Uykumda gel
Bir düş daha ver,ver!

İki insanın bir hayatı
İki hayatın orta noktası
Hayal mi?
Bizi ayıran neler varsa
Bizi bekleyen aynıdır anla
Aynı dünya

Aslı - Uslanmak Bilmedi Hayat

Uslanmak Bilmedi Hayat
Bir türlü uslanmak bilmedi hayat
Düşünmekten bile bunalırmı insan
Ama savaşmaktan yorulduysam
Yorulmaktan sıkıldıysam
İtirazım var haksızlığa
İstediğim en son şey bir damla fazla yaş
Ama savaşmaktan yorulduysam
Yorulmaktan bunaldıysam
Hissetmeye, sevmeye ihtiyacım var
Bir parça tutku varsa inancım var
Ama yıllardır gözlerim aşkı ararken
Sevdiğim tek erkek de benim değil

Aslı - Tüm Şehir Ağladı

Gece ıslak çıktım yola
Söz verdim sana hız yapmamaya ama,
Annem hıçkırdı yıllar sonra
Babam yenik düşmüş yıllara
Sen hep dersin bana sevgin yalan
Senin gibiler hayatta geç yaşlananlardan
Yutkunup sustum, hassastı ruhun
Onarmak çok mu zordu gidenleri

Tüm şehir ağladı sen gittin diye
Mecbur musun hep en uzağa gitmeye

Gece ıslak bastım gaza
Söz verdim sana hız yapmamaya ama,
Annem hıçkırdı yıllar sonra
Babam yenik düşmüş yıllara

Aslı - Şampiyon

Bir sabah uyandım
Bu hayat benim mi tanrım
Çekip gitmek lazım
İlk durakta inmek lazım
Aynaya konuştum
Bu surattan mutsuzdum
Bir de kilo aldım
Bu yağlarla zor kızım!

Dostlarım nerdeler?
Ben yalnızlıktan korkarım
Zamana yenik düştük
Cebim yine bugün hiç çalmadı

Bir taşla iki kuş vururum
Gün gelir ben de şampiyon olurum
Bakma bugün mutsuzum
Yarın yeni bir gün
Yarın yeni bir gün

Bir tatil fena olmazdı
Yeni döndüm aslında
Okyanusları aştım
Bir de spora başladım
Saçlarımı kestirsem
Değişim insanı yeniler
Bir tutam saç gidince
İşler yoluna mı girer?

Aslı - Su Gibi

Beni yanlış anlama
Mutluyum ben dünyamda
Bir küçük renk atsak ya hatırlarsın arada
Yarışmak zor zamanla
Kim masum ki dünyada
Geçer gençliğin hızla pişman olsan ne fayda

[Nakarat]
Bi adama gel demek suç
Bende diz çökmem aslında çok zor ama sorma, sorgulama
Aşkı sende tatmaya geldim
Bir sebepten cismine geldim
Bende kalsın sırların
Seni su gibi içmeye geldim
Aşkı sende tatmaya geldim
Bir sebepten cismine geldim
Bende kalsın sırların
Seni su gibi içmeye geldim
Su gibi içmeye geldim

Sil baştan çıkarmam
Mutluysan hayatından
Bir kumar oynasak ya kalbim kaldırır korkma
Yarışmak zor zamanla
Kim masum ki dünyada
Geçer gençliğin hızla pişman olsan ne fayda

[Nakarat]

Aşkı sende tatmaya geldim
Bir sebepten cismine geldim
Bende kalsın sırların
Seni su gibi içmeye geldim
Aşkı sende tatmaya geldim
Bir sebepten cismine geldim
Bende kalsın sırların
Seni su gibi içmeye geldim
Su gibi içmeye geldim

Aslı - Söylediğim Şarkılarda Saklı

Kapkaranlık bir sokakta yürüyorum sağa sola
Kapanan kapılar ardında alıştım yalnızlığa
Otuzunda bir kadın aşka aşık ama notu kırık
Hayallerimde yaşattım ama henüz rastlayamadım

Gölgem oldun heryerde
Adım hep seninle
Sevdiğim şehirlerde
Seçtiğim sözcüklerde saklı
Sevdiğim karakterde
Söylediğim şarkılarda saklı yalnızlığım!

Aslı - Siz

Bu dünya güzelmiş
Bu dünya özelmiş
O da senin gibi severmiş
Kimin umurunda
Din diye kafa kesmiş
Irk diye köle yapmış
Onu da sevdiğin Allah yaratmış
Suçsa onu suçla
Şeytanın peşinden koşanları
Alkış zamanı boşuna
Bir olan insanları
Ayırıp çarpıştıran siz
Bir olan toprakları
Savaşıp karıştıran siz
Zincirleri bağlamış
Politikaya karışmış
Şapkasınıda almış
Yolculuk kıyıma
Gözyaşları varmış
İnsanlar ağlarmış
Senin gibiler çokken
Nasıl utanmam doğduğuma!

Aslı - Sessizce

Sen hiç bir gecede gündüze küstün mü
Kanadını kıranlara gözyaşi döktün mü
Güneşi hiç bu kadar sönük gördün mü
Söyle nerede yanlış yaptım?
İnanmazdım sözüne
Hiç güzüm yok zamanı çevirmeye
Görmesen de, duymasan da
Yasardım yine bu aşkı sessizce
Görmesen de, duymasan da
Yaşardım yine bu aşkı seninle

Aslı - Sende Unut

Çok kırıldın biliyorum,
Hata benim değildi, yanlış anlaşıldım.
Kelimeler acıtır bilirim ama özenle seçtim sanmıştım,
Biliyorum bugünlerde çok zorum!

Beni sen de unut, herkesin yaptığı gibi
Sen de sevmeyi unut, her şeyi olduğu gibi

Sana gülmekte zorlanırken
Üzgünüm ama ruhen yorgunum,
Yüzümde aynı ifade mutsuzum.
Sebebi senden sıkılmam değil
Yıpratıldım, suç sadece senin değil!

Beni sen de unut herkesin yaptığı gibi
Sen de sevmeyi unut her şeyi olduğu gibi

Çok kırıldın biliyorum,
Hata benim değildi, yanlış anlaşıldım...

Aslı - Ölüm Kapımı Çalmasa Da

Gözyaşlarına esir olma
Akıt onları nefretin gibi,
Bir sır ver ta derinden
Anlatsın gözlerin gizemini!
Ellerin bedenimde
Biliyorum yasak bize
Gitmeden belki son kez
Dokun, dokun bana
Sonsuz aşk yoktu ya!
Ölüm kapımı çalmasa da
Kalbim seni bekler gibi
Fırtına öncesi sessizliği
Biz, aşkın esirleri
Bir kadın üzülürse
Üçümüzün oyununda
Bırak ben olayım
Atlatırım zamanla
Bir gün gelir belki
Kavuşuruz seninle
Meydan okuruz dünyaya
Kaybolan geçmişe
Sonsuz aşk yoktu ya!

Aslı - Ödünç Aldığım Tüm Erkeklere

Sen S ile başlayan
Dostum, kardeşim, sevgilim
Ne olduğumuzu anlayamadım ondan ikilemlerim
Hayal kırıklığıyla açıldı gözlerim
Seni kaybettiğimi sandığım zamanlarda
Sen D ile başlayan doğru kimya yanlış zamanlama
Herşey başka olurdu zamanla...

Na, na, na, na, na, na, na, na...
Artık son, son ödünç aldığım tüm erkeklere

Sen K ile başlayan
Kandırman kolaydı 18'dim
Senin oyununda rolüm küçük
Jön de sen, yöneten de
Duydum evlenmişsin o zavallı hatunla
Hiç haberi var mı taktığın boynuzlardan
Sen E ile başlayan Aşka inandım,sana
Hayatı hazırım paylaşmaya...

Sen S ile başlayan
Dostum, kardeşim, sevgilim
Ne olduğumuzu anlayamadım ondan ikilemlerim
Hayal kırıklığıyla açıldı gözlerim
Seni kaybettiğimi sandığım zamanlarda
Sen E ile başlayan
Aşka inandım sana
Hayatı hazırım paylaşmaya...

Aslı - Neresindeyim

Çizdiğim sınırlar öyle geniş ki
Çizdiğim ben öyle derin
Hayellerim o kadar çok ki
Bunlar için çabam da yok ki
Bir yanda mutlu ben
Bir yanda çaresiz, sevgisiz, ümitsiz
Bir yanda gülen ben
Bir yanda boşlukta, hevessiz
Neresindeyim hayatın
Neresindeyim kadınlığın
Neresindeyim bu aşkın
Korkuyorum kendimden
Sebepsizim kendimce
Tepkisizim gidenlere
Çelişkim kendi içimde
Neresindeyim ben aslımın
Çizdiğim yollar öyle düzensiz ki
Bindiğim gemi bile yelkensiz
Hayellerim o kadar zor ki
Bunlar için zaman da yok

neresindeyim bn aslımın hayatın..kadınlığın..korkuyorum kendimden... sebepsizim... tepkisizim... çelişkim kendi içimde...

Aslı - Nerdesin

Gecenin karanlığında
Ellerim hapsolmuş
Gözlerim mecbur mu
Gözlerine bakmaya
Gecenin boşluğunda
İçimde binbir fırtına
Kalbim mecbur yalanlarına
Nerdesin aşkım burda
Bir ses ver kalbim zorda, nerdesin
Nerdesin aşkım burda
Bir şans ver, kalbim zorda
Gecenin sonsuzluğunda
Kulağımda bir ses daha
Hiç bitmesin bu macera
Gecenin sonunda
Kokularım sır burda
Merakımsa gecenin doğurduğuna
Sevdiğimi sakladım senden
Nereye kadar?
İnkar ettim, savaştım
Kendimle hep uğraştım
Anlamı yoksa bile yaşananların…

Aslı - Kördüğüm

Öyle uzak ki yerim uzakları aşıyor
Bütün özlediklerim benden ayrı yaşıyor
x2

Ya her şeyim ya hiçim sorma dünya ne biçim
Bir kördüğüm ki içim çözdükçe dolanıyor
x 2

Aslı - Kızın Yine Aşık Anne

Fırtınalar içinde yanıyor bu bedenim
Ben sözünü dinleyen uslu kızın değilim (2 defa)
Onun güzel gözlerini yüreğimden atamadım
Söz vermiştim sana anne yeminimi tutamadım (2 defa)

Ne varsa yüreğimde ona versem yetmiyor
Benim bir dediğimi inan iki etmiyor

Kızın yine aşık anne
Sevdim yine masumane
Cezam neyse razıyım ben
Yazılmış o kaderime

Aslı - Keşfi Alem

Yildizlari seyrettim hep bilinmez bir huzurla
Dünyanin diger ucuna ulassam geçen uçakla!
Birgün, bir yerde
Seni bulmaya ümidim var
Alip götürsen beni
Keşf'i aleme!
Bulutlar bugün fazla umudun yolunda
Siginirim belki sana, belki eski bir aniya

Aslı - İronik

Şekerim bu akşam Laila'dayım
Gelin çekin beraber kazanalım
Yarın akşam Reina'da isterseniz olay çıkartırım
Yarın sabah erken gyme gidicem, liposuction çok acılı
Ama güzel halkım için onu da inan göze alırım

Bir medyacıyla randevum var
Biliyorum evli ama ucunda promosyon var

Sorma, sorma alkış için değer mi kaybetmeye?
Solma, solma alkış için değer mi bedellere?

Aptal kadını oynamayı severim Icq'um 150 ciddiyim!
Siz yine de bana durmadan dünyanın halini sormayın
Yarın gece erken filme gidicem
Ne giysem diye hiç düşünmeden
Ama güzelliğim için bilmemki bunu da yapar mıyım?

Sus söyleme gerçekleri yüzüne
Kendini bilmezi bırak kaderine
Gün gelir, geçer, gider
Unutulur belki ama parası cebinde
Bizim için en doğrusu ne diye diye
Bizim için en doğrusu ne diye diye
Kolay verdik alkışları değerli sandırdık insanları
Bir medyacıyla randevum var
Biliyorum evli ama ucunda çok para var...

Aslı - İnsan Hikayesi

Tadı damağında kalmış bir yemek gibi demiştin
Ya da bir koku teninde ara sıra duyup benimsediğin
Unutulmuş anılar gibi yıllar sonra anımsadığın
Arayınca içinde kendini...

Birileri geldi gitti aynı aşklar gibi
Birilerinin izi silindi insan hikayesi
Birilerine hiç gitmedi söyleyemediğin sözler
Zaman sinsi aldanma, o gitmeden son bir söz söyle,söyle!

Tadı damağında kalmış bir yemek gibi demiştin
Ya da bir koku teninde ara sıra duyup benimsediğin...
Neden sevdiğini yaşarken söylemez insan
Neden hikaye bitince başlar pişmanlıklar
Birileri geldi gitti,son bir söz söyle
Birilerinin izi silindi,son bir söz söyle
Birileri geldi gitti
Birilerinin izi silindi
İnsan hikayesi!

Aslı - Hayat Çok Kısa

Yine kötü bir gün mü geçirdin?
Anlaşılmak çok zor mu geldi?
Düzelir diye beklerken
Sevgini sabrını mı tükettin?
Hayat sana zor mu geldi?
Sağ gösterip solla mı yendi?
Bükülmez belin zannederken
Bir daha, bir daha tuş mu etti?
Dudağında ıslak bir heves kaldı...

Hayat çok kısa, boşver gününü yaşa
Hayat çok kısa,gününü yaşa!

Yine kötü bir yıl mı geçirdin?
Terkedilmek çok zor mu geldi?
Düzelir diye beklerken
Sevgini saygını mı tükettin?
Hayat sana zor mu geldi?
Az gösterip çok özendirdi
Bükülmez belin zannederken
Bir daha, bir daha tuş mu etti?
Dudağında ıslak bir heves kaldı...

Aslı - Gitmiş Gibisin

Yeni yelkenlere açıldın, kıyıdan uzaklaşmadan
Ağlamak yeter sandın
Şimdi sağlam gibisin,ben de mutlu ol isterdim

Sen çoktan gitmiş gibisin
Beni bırakıp incitmişsin
Ben daha yalnız yüzmeye korkarken
Beni salmış gibisin

Ben de isterim yalnız koşmayı
Hayata karşı dimdik durmayı
Sensiz başka tenleri bulmayı
Alışmayı, yaşamayı, yalnızlığımdan korkmamayı

Sen çoktan gitmiş gibisin
Beni bırakıp incitmişsin
Ben daha yalnız yüzmeye korkarken
Beni salmış gibisin

Aslı - Düşten Gerçeğe

Ne zaman güneşin doğuşunu yakalasam
Yeni ufuklar keşfetmeye hazırdım
Ne zaman doğan aya sarılsam
Şimdi tüm yıldızlar benim sanırsım
Seni görseydim rüyamda
Belki orda belki sevmeyi bilirdim
Soru sorma sorgulama
Düşten gerçeğe döndüğümüz bu anda
Sevginin olmadığı yerlerde
Sordum kendime oyunlar niye diye
Hayellerime engel tanımasam da
Özgürlük varsa uçmak niye?

Aslı - Dünya Durulmadan

Bir yanım öfke, bir yanım şiddet
Önümde bir dünya kendinden habersiz
Dur deyip vuran, sözde barışan
Elinde ateşle tanrıdan dem vuran

Ne isterler ki yarından

Durmam dünya durulmadan

Susmam sesimi duyurmadan
Durmam dünya durulmadan
Susmam sesimi duyurmadan

Bir yanım korku, bir yanım nefret
Önümde insanlık tarihten habersiz
Ben deyip duran, güce tapınan
Gemiler batarken kendini kurtaran

Ne isterler ki yarından

Durmam dünya durulmadan
Susmam sesimi duyurmadan
Durmam dünya durulmadan
Susmam sesimi duyurmadan

Aslı - Düğüm Düğüm

Anladım bugün yine
Karar verdim incinmemeye
Herkes için kolaysa
Bir kırık kalp eksik,fazla

Artık,artık...

Gerçekler sizin olsun
Hayallerim benim olsun
Ben zaten alıştım
Boğazım düğüm düğüm olup susmaya
Herkese,kendime acımaya...

Aslı - Dergiden Resmini Kopardım

Dergiden resmini kopardım bu tanıdık yüz artık yabancı
Sana en son dokunduğum gün artık aşk yok inandığım gün
Biraz durgun, biraz suskun ,biraz yorgun olsam da

Senden sonra hiçbirşeyin anlamı yok sevişmenin
Senden sonra hiçbirşeyin anlamı yok sevişmenin

Adını hiç anmaz oldum ki titretirdi sesin bile
Ayları saymaz oldum kaç yıl geçti sensiz diye
Biraz durgun, biraz suskun, biraz yorgun olsam da

Senden sonra hiçbirşeyin anlamı yok sevişmenin
Senden sonra hiçbirşeyin anlamı yok sevişmenin

Aslı - Değişen Kim?

Gizlemek kolaydı her şeyi
Yaşanmamış gibi gösterirken
Sakladım tüm gerçeği
Sildim hepsini birer birer
Değişen kim ben miyim yoksa sen misin?
Sonsuzluğa güvenmedim çaresizliğin içinde
İnandığım tüm doğrular
Kayboldu hepsi birer birer.

Aslı - Dans Etmeye İhtiyacım Var

seni düşündüm dün gece yine
bir bıçak gibi kestin ince ince
anlamsız geldi cevapların
sen yerine yine ben verince

aklım yerinde
biraz fazla içtiysem kime ne kime ne kime ne kime ne
yazılı kuralı mı var bu dünyanın? kimde?

kim demiş aklımdan zorum var
dans etmeye ihtiyacım var

seni büyüttüm belki gözümde
herkes sen gibi çok içince *
anlamsız geldi savaşlarım
her birinde yenilince

ahlak beyinde
bel altında arayan zihniyetten bana ne bana ne bana ne
yazılı kuralı mı var bu dünyanın? kimde?

kim demiş aklımdan zorum var
dans etmeye ihtiyacım var

Aslı - Bir Tek Seninle

Sıradan bir pazar günü
Hava açık, biraz güneşli
Hep aynı yerdeyim, kim derki seninle
Kadınlara benzemem zaten pekde sevmem
Ne senden ne kendimden vazgeçirtmem
Zor gibi görünsem de aslında
Sevebilirim, üzülebilirim
Bir tek senle gülebilirim, gel!
Sevgimi çok gösteremem
Geçmişte kalbim kırıldı
Gözlerim ele verir
Belki bir tebessüm
Pek kıskanç sayılmam
Sanma ki sensiz olmam
Beni terk edersen
Sev diye yalvarmam.

Aslı - Bir Ah Çeker Misin?

Bir gün uyansan
Yanında olmasam
Hayatından çıkıp gitmiş olsam
Yastığı alsan
Derince koklasan
Kokumu arayıp bulamasan

Bir ah çeker misin
Derinlere gider misin
Yoksa hayatta bu da var deyip öylece pes eder misin
Kalıp büyüyen aşk ise çekip gitmemi sadece seyreder misin

Bir ah çeker misin
Derinlere gider misin
Yoksa hayatta bu da var deyip öylece pes eder misin
Kalıp büyüyen aşk ise beni sevmeyi hak eden adam sen misin

İstediğin kadar inkar etsen de
Bu koca adamın da yaşamadıkları var
10 yıl var arada bazen zor olsa da
Bu koca çocuğu seven bir kadın var,var var...

Aslı - Ayrılan Yollar

Bu şehirde senin gibi, benim gibi insanlar yaşar gider
Hem sevdalı, hem yorgun
Hem dalgalı, hem durgun
Herkes kendi gönlünce birine tutkun

Kokladım şehri ben,
Heryerde kokun vardı
Duyduğum şarkılar, her telden hüzün çaldı
Kokladım şehri ben,
Heryerde kokun vardı
Attığım her adım senden bir öykü yazdı

Aldığım her nefes her bir köşe başında ayrılan yolları vardı

Aslı - Aşkların En Büyüğü

Uykusuz geceler boyunca düşündüm
Işıklar dostum olunca birden üzüldüm
Sana söyleyemediğim sözler
Dert oldu içime
Önemli değil,önemli değil sonuç değişir miydi?

Aslında aşkların en büyüğü sendin benim için
Aslında aşkların en büyüğü sendin benim için
Aslında aşkların en büyüğü sendin benim için

Duvarlar geldi üstüme küçüldüm
Nehirler aktı içimden sana döküldüm
Bana veremediğin sözler dert oldu içime
Önemli değil, önemli değil sonuç değişir miydi

Aslı - Artık Sevgilim Değilsin

Dün Gece Bir Erkeği Öptüm
Sırf Hayatından Çıkmak İçin
Eskiden Aşığım Sandığım
Eskileri Bir Bir Aradım
Üzgün Kadın Portresi Çizmek
Hiç Hoşuma Gitmez Sıraladım
Bir Kaç AY Hayatı Paylaştık
Dedim Arada Bir Konuşalım(konuşalım)

Artık Sevgilim Değilsin
Artık Sevgilim Değilsin
Dostluğumuzda Burda Bitmesin
Artık Sevgilim Değilsin

Hayatına Bir Kadın Girerse
Kaldırmam Zor Olurdu
Bunlara Rağmen İyi Gibi
Görünmek Çok Sıkıcı
Hayatını Benden Saklamana
Şahit Olmak İstemem
Bir Anda Kopar Gidersin Derken
Çapkın Olan Sensin Derdin(sensin)

Artık Sevgilim Değilsin
Artık Sevgilim Değilsin
Dostluğumuzda Burda Bitmesin
Artık Sevgilim Değilsin..

Aslı - Anlamak Zor

Anlamak zor
Sevginin sihirini
Geçip gitmek zor
Bilirsen zehrini
Kelimeler yok
Şekillerin gücünden çok
Konuşmaya gerek yok
Çizermisin resmini
Bir söz, bir sır yeter
Bir şans vermeye değer
Bir güç bir ruh yeter
Aşkımı yüceltmeye
Anlamak zor
Gözlerin sihrini
Geçip gitmek zor
Bilirsen zehrini

Aşkın Nur Yengi - Zehir Gibisin

Yine kör karanlık uçurumlardayım
Yine yangınlarda yine yollardayım
İçim dışım kırık dökük paramparça
Yoruldum yoruldum sonlardayım

İstersen gelirsin, istersen gidersin
Öğrendim sen benden daha delisin
Sonsuz acılarla hazlar var tadında
İçilmez geçilmez zehir gibisin

İçim dışım kırık dökük paramparça
Yoruldum yoruldum sonlardayım

Kederli şarkılar söyler gibi yüzün
Aldatır bu masum bu yalancı hüzün
Dudakların acı gözlerinde oklar
Kurşun gibi ağır her sözün

Aşkın Nur Yengi - Yıldız Yıldız

dumanım üstümde tütüyorum ben
ayrılığın tadını biliyorum ben
akşamdan sabaha eriyorum ben
dertlerin dibini boyluyorum ben
korkuyorum, korkuyorum anlıyor musun
içimden birşey gelmiyor anlıyor musun
bi gün biri gelir götürürse seni
bu resimdeki gülüşler avutur beni
bi gün biri gelir götürürse seni
yıldız yıldız gözlerin oyalar beni
pencereler kapanmış kapılar demir
her ne yana baksam hasret dile gelir
konuşsam bir türlü sussam olmuyor
hayatın kendi var allahı yoktur bil
beni burda yapayanlız unutur gibisin
ekmek kırıntıları misali süpürür gibisin

Aşkın Nur Yengi - Yazık

Yazık şu geçen zaman yazık
Yalanmıydı biz mi aldandık
Yazık gençliğimize yazık
Nasıl böyle iken yıprandık

Böyle mi sona erecekti
Böyle parça parça mı olacaktı
Bu kadar yalanmı yaşandı her şey
Hem sana hem bana yazık

Ne olursun yalan de
Bu bir rüya sadece
Ne olursun konuşma
Sana ihtiyacım var dinle

İkimize de yazık, gençliğimize yazık
Bu kadar yalanmı yaşandı her şey söyle

Söz - Müzik: Sezen Aksu

Aşkın Nur Yengi - Yasemin Yağmuru

Uyurken senin için inciler dizmek bana düşer
Sağ yanımda bir melek söyletir sözleri gülümser
Hayallerim uçar hayallere karışır
Şarkı olur yağar üstüme
Yağar ki zor geçer geceler
Hüzün ki hüzün hüzün ki hüzün
Salkım saçak yasemin yağmurları
Salkım saçak yüreğim
Uyurken senin için birşeyler söylemek bana düşer
Sol yanımda zamansız sus çocuk gözleri iyimser
Masallarım uçar masallara karışır
Şarkı olur yağar üstüme
Yağar ki zor geçer geceler

Söz - Müzik: Vedat Sakman

Aşkın Nur Yengi - Yasemin Yağmurları

Uyurken senin için inciler dizmek bana düşer
Sağ yanımda bir melek söyletir sözleri gülümser
Hayallerim uçar hayallere karışır
Şarkı olur yağar üstüme
Yağar ki zor geçer geceler
Hüzün ki hüzün hüzün ki hüzün
Salkım saçak yasemin yağmurları
Salkım saçak yüreğim
Uyurken senin için birşeyler söylemek bana düşer
Sol yanımda zamansız sus çocuk gözleri iyimser
Masallarım uçar masallara karışır
Şarkı olur yağar üstüme
Yağar ki zor geçer geceler

Söz - Müzik: Vedat Sakman
Aranjör: Vedat Sakman
Violin: Uğur Akyürek
Piano: Saki Çimen
Percussion: Volkan Erten
Stüdyo: Sakman Prodüksiyon
Mix: Vedat Sakman

Aşkın Nur Yengi - Yalancı Bahar

Hayat sende durmam diyor
Her nefeste son geliyor
Bildiğin sende kalsın
Sen yalancı baharsın
Artık senin olmam diyor

Sen yalancı bir sonbahar
Ben sevdalı koca çınar
Kaç mevsim benden aldın
Kaç sevda geri verdin
Ruhum sana kanmam diyor

Söyle kaç bahar oldu
Penceremde gül soldu
Belkide zaman doldu
Sevdiğim dönmüyor

Aşkın Nur Yengi - Yalan Dostlar

Dalardım aşk tuzaklarına
Giderdim gözüm kapalı
Severmiydim bilseydim
Yanıma dert kalanı

Tadardım aşk pınarından
Rüya bilirdim sevdayı
Ararmıydım bilseydim
Başıma dert açanı

Bin pişman şimdi virane gönlüm
Ayrılık var geçti boşuna ömrüm

Gözümüzü kör edip ayıranlara
Yeminim var yalan dostlara
Sana şimdi yanaşanlara
Lanet olsun inşallah

Aşkın Nur Yengi - Vur Hadi Vur

Yalansız anılar yokluğunda yanımda
Herşeye razıyım ne olur geri gel
İçimde geçmişin çığlıkları
Aklımda gözlerinden kalma bir şiir

Vur hadi vur, vur bir daha
Özleminle vur, canevimden vur, cehennem budur
Vur hadi vur, vur bir daha
Gözlerinle vur, sözlerinle vur, yüreğim sussun...

Zamansız acılar sen yokken hep yanımda
Herşeye hazırım ne olur geri dön
İçimde geçmişin çığlıkları
Aklımda gözlerinden kalma bir şiir

Aşkın Nur Yengi - Uslandım Artık

Niyet var gel gör ki hayat yok ben
Benden vazgeçtim vakitsiz
Ne eşten dosttan bir haber var
Ne sevgililerden bir iz
Uslandım artık uslandım artık
Dilde var, dilberde yok
Ah ışıldarken paslandım artık
Dertliyim dertliyim çok
Kollarımda hatıralar
Misafirsiz bir handa
Durur takvimde tüm zamanlar
Yakamda iki cihanda
Ne hal kaldı, ne mecal
Son ihtimal firar bu canda
Niyet var gel gör ki hayat yok

Söz: Sezen Aksu
Müzik: Bülent Özdemir

Aşkın Nur Yengi - Şimdi Mosmor Oldun mu?

Her şeyi unutan ben
Bir bunu unutmadım
Herkesi anlayan sen
Bir beni anlamadın
Bana bir sevda lazım
O da senin kalbinde
Bize bir hayat lazım
O da senin elinde
Kimi görsem bana seni soruyor
Sorduğuna pişman oluyor
Ağzının payını alıyor
Hop yeter yeter yeter
Açık ara farkla öndeyim
Bir şut daha sonra çekebilirm
Sen üzülme sakın şekerim
Hop yeter yeter yeter
Oldun mu oldun mu
Şimdi mosmor oldun mu
Yok ben böyle demedim
Yoksa hemen korktun mu
Devam devam devam
Kalbimizin söküklerini
Biz kendimiz dikeriz
İşçisi de tamircisi de
E biz değil miyiz?
Öyle kötü günlere
Dayanmadık mı biz
Doğrularımız için
Savaşmadık mı biz

Söz: Nazan Öncel
Müzik: Iceberg Slımm

Aşkın Nur Yengi - Susma

Anladım gidiyorsun daha öncekiler gibi
Hiç olmazsa son bir defa öp
Bu kadar zor mu seni sevdim bir zamanlar demek
Öyle zor ki yeniden sevmek

Yalnızlık eski bir ezber
Ayrılık alışkanlık
Sensizlik bana dost bana eş
Bu kadar mağrur olma
İnan sen olmasan bile
Hayat devam eder, doğar güneş

Susma veda ederken
Biraz gül, bir şey söyle giderken
Gitme, hemen gitme kal
Biraz dur, daha erken

Söz: Sezen Aksu
Müzik: Haris Alexia

Aşkın Nur Yengi - Sevgilim

Sen benim yorgun vazgeçmiş
Öyle bir zamanıma rastladın sevgilim
Yoksa ben seni bir bilsen nasıl severdim

Sen benim korkak güvensiz yarı masum
Hatta hesaplı öyle bir anıma rastladın ki
Hiç bilemezsin seni ne çok severdim

Ah sevgilim, sevgilim, ah sevgilim
Ne olur beni düşün arada sırada an
Ne olur beni göğsünde tut dokunmadan

Aşkın Nur Yengi - Serserim

Karanlığın içinde yandı gözbebeklerim
İlk önce gözlerini gördüm
Ilık rüzgarlar misali
Tenin değdi tenime
Belki bin defa yanıp yanıp söndü

Bir yanda sen
Bir yanda tövbeler
Bir yanım karşı koyar
Bir yanım ister

Serserim benim
Deli dolu sevgilim
Kor gibi sıcak
Yada sular gibi serin
Gelme uzak dur
Korkuyorum çok
Çılgınlık bu
Halim yok

Aşkın Nur Yengi - Seni Terkettim

Gördüğün her güzelde gönlün kanat takmış
Hovarda bahçen yeni çiçekler açmış
Sana yarimsin diyen garip gönlüm yanmış
İçimizde bir aşk vardı o da sen gibi yalanmış
Seç beğen al
Nedir bu hal
Kaç oldu say
Artık seni terkettim
Hadi bay bay
Dünya sana kalmaz
Aşkın kıymetini öğren
Sonunda üzülürsün böyle gidersen
O çapkın gülüşünde gençliğin misafir
O da senden yol alınca yanlızlık neymiş görürsün sen

Söz: Günay Çoban
Müzik: Phoebus Tassopoulos

Aşkın Nur Yengi - Seni Aldattım

Beni aylarca onunla bununla
Nasıl da aldattın
Bu böyle sürmez demiştim oysa
Sen yapamam sandın

Aman yapma etme ne olursun dedim
Bir türlü dinletemedim
Çocuk deyip geçtin hafife aldın
Büyüdüğümü görmedin

Sonunda oldu seni aldattım
İçim kan ağlayarak
Sen bunu çoktan beri hakettin
Senin de yüreğin yanacak

Hiç istemezdim ki böyle olsun
Hatta düşünemezdim
Nasıl getirdin beni bu hale
Oysa ne çok sevdim

Aşkın Nur Yengi - Sana Merhaba Dedim

Seninle tanışmamız bir tesadüf değil mi?
Beni sana bağlayan o gözlerin değil mi?
Gözler yalan söylemez dinle bak sözlerimi
Büyülendim sana ben, bırakma ellerimi
Sana merhaba dedim
Elveda diyemem ki
İnsan bir kere sever
Bir daha sevemez ki
Herşey o gün başladı, sana birden tutuldum
Gözlerin çaldı beni sana candan vuruldum
Seni görmeden önce inan yaşamıyordum
Seni tanıdığım gün sanki yeniden doğdum

Söz - Müzik: Selami Şahin

Aşkın Nur Yengi - Sana Değmezmiş

aşkın kanunu belli olur mu
derbeder oldum duyanım yok mu
yalvarmak boşuna düşemem peşine
karışılmaz ki kaderin işine

yanar oldum hasretinden
vazgeçilmez o teninden
bulunur mu kaçış yolu
Allah'ım sen koru

sana değmezmiş bu sevda
sana değmezmiş
dile gelmezmiş bu sevda
ağlasam çokmuş

Aşkın Nur Yengi - Peradaki Aşklar

Bir küçük iz kaldı senden bana
En güzel yerinde kalbimin hala
Hiç, hiç düşünmedin mi beni
Kaybolmuş gözümde gözümün rengi
Aşk, ne olur terketme beni
Sevişsin durmasın sevdanın çiçekleri
Ah o aşklar
Hep yağmurlu bir akşam başlar
Ah o aşklar ince ince içime yağar
Ah o aşklar, yorgun yüreğimde sonbahar
Günahsız, hepsi perada senle yaşar
Ah o aşklar, sensizlikle birlikte başlar
Ah o aşklar, ılık ılık elimden kayar
Ah o aşklar, belki son kez yaşanan ilkbahar
Yasaksız, hepsi perada senle yaşar
Bir küçük giz saklı senden bana
Nefesimde nefesin duruyor hala
Çok zor alışmak yokluğuna
Sözlerin bozulmaz yemindir bana
Son dileğim unutma beni
Savrulsun durmasın yanlızlık şiirleri

Söz: Cengiz Baltepe, Aşkın Nur Yengi, Sude
Müzik: Cengiz Baltepe

Aşkın Nur Yengi - Olmadı Gitti

Sana kızmak gelmiyor artık içimden çünkü çok üzüldüm
Güller açardı yanaklarımda sarardım süzüldüm
Pişman değilim herşeye rağmen
Seni sevdim seni çok sevdim
Acı çektim denedim herşeyi
Olmadı olmadı olmadı gitti

Sen istedin olmaz dedin bu iş yürümez dedin
Ne kadar sızladı içim nasıl kırıldı kalbim
Ne zor geçti günler senden ne kadar zor vazgeçtim
Şimdi nedir bu halin perişan perişan

Oh canıma değsin diyemem yine de üzülürüm
Senin için
Bir dahamı yok dönemem asla
Bu senin kendi seçimin
Haydi herkes yoluna
Yürü bakalım

Aşkın Nur Yengi - Nazlanma

Yine aylar var, geceler sensiz
Gözüm yollarda, ben çaresiz
Sensiz Ah'larda, ah günahlarda
Sevgiye hasret, feryatlarda

Hadi gel yapma ne olur
Bu ne hırs söyle ne gurur
Ayrılık seni de vurur beni de vurur

Hadi gel gel gel ne olursun gel
Hadi nazlanma hayat çok kısa
Hadi gel gel gel bu hasret yeter
Hadi nazlanma sonra bu aşk biter

Aşkın Nur Yengi - Kardelen

Kurtulmak isterken karanlıklardan
Çıkmaz oldum ah boşluklardan
Tek ümidimdin gelemedin gitti
Dinmeyen karlar yollarımı kesti
Dinmeyen karlar dinmedi gitti
Kardelen gibi bahara hasretim
Sımsıkı saran kollarını özledim
Gelirsin diye yollarını gözledim
Açmadı kardelen gücüm yetmedi
Açmadı kardelen ömrüm yetmedi
Unutulmaz bu aşk kurutulmaz yara
Her dakikası ölesiye yaşanan
Her şey sende mahfuz bende saklı inan
Dört mevsim her gün içimde açan

Söz - Müzik: Şehrazat, Oğuz Gökoğlu

Aşkın Nur Yengi - Karanfil

Ah benim örselenmiş incinmiş karanfilim
Bir sessiz çığlık gibi
Kırmızı masum narin
Bu ürkek bu al duruş
Söyle neden bu vazgeçiş
Ne oldu ümitlerine
Bu ne keder bu ne iç çekiş

Sanki özgürlük kadar güzelsin
Sevgi kadar özgür
O güzel başını uzat göklere
Gül güneşlere gül
Kırılma, küsme sen yine bir şiir yaz
Çok değil inan az kaldı az
Bu kadar erken susma biraz bekle
Ağlama, ağlama gül biraz

Aşkın Nur Yengi - Karalım

Gel ne olursun gel
Hasretin her yerde bekletme bu sefer
Aşk yüreğimde aşk
Özlemin her yerdeözletme bu sefer

Kar gibi düştün üstüme
Güneşi eritir sandım
Oysa ben aydan gece diye korkardım
Bana güneşim derdin yetinemedim

Karalım karalım
Esmer güzelim yaralım
Dön gel benim ol benim ol
Gitme ne olur beni terk etme

Aşkın Nur Yengi - Kara Çiçeğim

Her dokunuş bir ateş ellerimde
Aşk acının soluğu yüreğimde
Sen başka şeyler söyle
Düşlerim bana kalsın
Ah gitti giden yazık

Ardından iz bırakıp
Kara çiçeğim
Yaşamadığım çırılçıplak duygularım
Kara çiçeğim
Yok olup giden sevda baharlarım
Kara çiçeğim

Gün yüzüme değmedi gecelerce
Yol vaktidir düşerim hüzünlere
Sen başka şeyler söyle
Düşlerim bana kalsın
Ah gitti giden yazık
Ardında iz bırakıp

Aşkın Nur Yengi - Kalpsiz

Bu aksam son defa sana sarilamadim,
kalbimde cirpinan aski ucuramadim
Boyunumu büktüm agladim yollarina yagdim,
emanet askini bir ömür sakladim

Araya giren kader ne zalimmis,
sevenler ayri düser kanun buymus

Sevmem kimseyi sevemedim bir daha,
ölmem yüzünü görmeden son defa
Eyvah ugruna harcaniyor gencligim,
kalpsiz sen hangi eldesin

Aşkın Nur Yengi - İmansız

Bana söz verdin, yemin verdin
Ölünceye kadar helaldin
Hangi kitaba sığar bu ihanet
Söyle kendini kime verdin

Sokağım boş evim ıssız
Ne güneş var nede yıldız
Senin gözün dışarda ne diyeyim
Allahından bul imansız

Tutuşup yan küle dön
Yok buda yetmez mum gibi sön
Hayır hayır ah kıyamam
Ben öleyim yeter ki dön

Hangi kitaba sığar bu ihanet
Söyle kendini nasıl verdin

Aaaah!
Bize bu dünyada saadet nasip değilmiş
Aaaah!
Bu aşk dedikleri ne yenir ne içilirmiş

Aşkın Nur Yengi - Hiç Ummazdım

Seni yıllarca ellerin üstün de tuttum da ne oldu
Unuttun beni sonunda

Beni amansız, beni zamansız ayrılıklara ittin
Terkedip gittin beni
Beni amansız, beni zamansız yalnızlıklara ittin
Terkedip gittin beni

Bilseydim sana böyle davranmazdım yar
Şaşırdım bunu senden hiç ummazdım yar
Bilseydim sana böyle katlanmazdım yar
Utandım bunu senden hiç ummazdım yar

Sana ne yaptım, ne kötülük gördün ki benden
Söyle neden, neden yaktın böyle

Aşkın Nur Yengi - Hesap Ver

yitirilen yillara tukenen sevgilere soruyorum
bitmeyecek sandigim harcanan anilara soruyorum
hesap ver ne oldu olacak hesap ver
yarami kim saracak hesap ver
acimi kim paylasacak simdi kim tutar yerini
hesap ver ne oldu olacak hesap ver
yasimi kim tutacak hesap ver
avunmam hic kimseyle simdi kim tutar yerini

sokup aldin benden yalanlarla hayatimi
gidiyorsun simdi hic birsey olmamis gibi
cekip aldin benden ne var ne yok yasadigin
soyle bana bunu hak edecek ne yaptim

cekip aldin sen kendini benden acimadan
gidiyorsun rahat gamsiz ardina bakmadan
kalmaz yerde inan kanayan gozyaslarim
soyle bana bunu hak edecek ne yaptim hesap ver

Aşkın Nur Yengi - Hadi Git

Gözlerinden saklanmış yalanlar dolanlar
Aslında ben değil sen aldanıyorsun
Birgün mutlaka ortaya çıkar bütün olanlar
Sen sadece zaman kazanıyorsun

Hadi git, hadi git
Hadi kendini ellere ver
Ne olursa olacak bitsin artık bitsin yeter

Aşkın Nur Yengi - Geceler Düşmanım

Takvimlerden haberin yok mu geçiyor yıllar
Bana küsmüş yüzüme gülmez zalim aynalar
Kimiz yorgun kimimiz solgun kimi isyankar
Acı gerçek bu ömrümüz bir su geçiyor yıllar

Hani nerde beklenenler
Medet umdum senelerce
Acılar hep dolu dizgin yine hayır yok gecelerde
Vakit geç olmuş dönülmez yolmuş yürek bin pişman

Bundan böyle bana beyler dost geceler düşman vakit geç Olmuş dönülmez yolmuş yürek bin pişman bundan böyle bana Beyler dost geceler düşman

Takvimlerden haberin yokmu geçiyor yıllar
Bana küsmüş yüzüme gülmez zalim aynalar
Kimimiz yorgun kimimiz solgun kimi isyankar
Acı gerçek bu ömrümüz bir su geçiyor yıllar

Hani nerde beklenenler medet umdum senelerce
Acılar hep dolu dizgin yine hayır yok gecelerde
Vakit geç olmuş dönülmez yolmuş yürek bin pişman

Bundan böyle bana beyler dost geceler düşman
Vakit geç olmuş dönülmez yolmuş yürek bin pişman bundan Böyle bana beyler dost geceler düşman

Geri dönmek için TIKLAYIN

Takvimlerden haberin yok mu geçiyor yıllar
Bana küsmüş yüzüme gülmez zalim aynalar

Kimimiz yorgun, kimimiz solgun, kimi isyankar
Acı gerçek bu, ömrümüz bir su, içiyor yıllar

Hani nerde beklenenler
Medet umdum senelerce
Acılar hep dolu dizgin
Yine hayır yok gecelerden

Vakit geç olmuş, dönülmez yolmuş, yürek bin pişman
Bundan böyle bana meyler dost, geceler düşman

Aşkın Nur Yengi - Elveda

Elveda sevgilim, sevgilim sana da elveda
Elveda bütün suçlara,bütün cezalara
Yolculuk zamanı yaklaştı,biliyorum
Bir yandan içimde birşey acımakta

Ah ciğerim yanıyor
Hergün biri gitmekte
Ah yüreğim kanıyor
Her an bi'şey bitmekte

Haklısın,bende cok değiştim
Ya sen başkalarıyla nasıl seviştin
Hayret hep aynı şey hata nerde
Neden vedalarla dolu geçmişim

Aşkın Nur Yengi - Dün

Dün, yanlızlığı başucumda
İlk defa ağırladım...Ağladım
Dün, sensizlikten nefret ettim
Çocuk gibi kendimi azarladım
Bugün, karar verdim unutmaya
Artık sensiz yaşlanmaya
Alıp gitsin seni, götürsün hasretin
Gelip geçsin gözlerimden film gibi
Söylendim yağmura
Düşerken gözyaşım
Geçen şu yıllara
Hesap sorar yarınlarım
Saklandım kendimden
Kaçtım uzaklara
Yalvardım Tanrı'ya
Nolur ounu unuttur bana
Dün, ellerini avucumda
İlk defa yadırgadım...Ağladım
Dün, anılardan izin aldım
Yolcu gibi veda edip uğurladım

Söz: Adnan Ergil, Levent Yöntem
Müzik: Adnan Ergil

Aşkın Nur Yengi - Demesi Kolay

Nerden başlasam bilmiyorum
Sevda cümleye sığmıyor ki
Yazsam roman mı hikaye mi
Sana sayfalar yetmiyor ki
Yorma ne olursun anla beni
İnsan seveni hiç tanıyamaz mı
Seviyorum demeden anlayamaz mı
Hicranla doluyum efkarlıyım
Söyle hiç kalbin sızlamaz mı?
Sustum söylemem mümkün değil
Sevmek herkesin harcı değil
Demesi kolay sevmesi zor
Kor ateşte yanmayı gel bana sor
Kaçsam nafile bu sevgiden
Ölsem gam yemem bir buseden
Aşsam dağları, denizleri
Hey hat aşkıma yok teselli
Yorma ne olursun anla beni

Söz - Müzik:Adnan Ergil

Aşkın Nur Yengi - Çek Babam Çek

Bu dünyanın malesef çivisi çıkmış
Herkes kendi canından canından bıkmış
Hayat bazen düşeş bazen de hep yek
Bu dünyanın kahrını çek babam çek

Hangi kitaba sığar yaşananlar
Hangi insana yakışır olanlar
Bu dünyanın kahrını çek babam çek
Bu dünyanın kahrını çek babam çek

Bu dünyanın malesef çivisi çıkmış
Herkes kendi canından canından bıkmış
Seçme şansım yok sadece bir tek
Bu dünyanın kahrını çek babam çek

Hangi kitaba sığar yaşananlar
Hangi insana yakışır olanlar
Bana mı sordunuz doğururken
Bu dünyanın kahrını çek babam çek
Bu dünyanın kahrını çek babam çek

Aşkın Nur Yengi - Biz Hani

Biz senle bi gün
Biz bize bi gün
Biz hani bir gün
Ben ben şimdi bugün
İ yok z yok biz yokuz bugün
E var n var ben varız
Şarkılarımla yanlız ben
Hep uykusuz yalnız gecem
Anılarımla bir tek ben
Ben varız
Biz bizim neyimize
Yeterim ben ikimize
E var n var ben varım

Söz - Müzik: Müfide İnselel

Aşkın Nur Yengi - Bile Bile

Bir arada olabilmek ne mümkün
Bir arada kalabilmek imkansız
Seneler alıp gitmiş ne var ne yoksa
Herseyi

İnanılmaz değişen ben miyim
İnanılmaz bu yabancı da kim
Sen misin böyle uzak
Veda sözleri söyleyen

Geri dönmek inan işten değil
Hani var ya tutamazsin kendini
Bir ümitle,ya olursa dersin hep
Bile bile herşeyin bittiğini

Sonradan kor,sonradan kor
Ayrılıklar, an be an
Akıp gider akıp gider
Zaman sana aldırmadan..

Aşkın Nur Yengi - Başka Bir Şey

Sen orada ben burada
Artık iki yabancıyız
Dayanılmaz bir şey bu

Bir arada olamazdık
Gel gör ki ayrılamazdık
İnanılmaz bir şey bu

Dokunmak istiyorum yine eline
Alışmışım bir kere senin tenine
Aşk değil, sevgi değil, başka bir şey bu
Hiçbir şey koyamam ki bunun yerine

Yüzün gibi, sözün gibi
Hüzün gibi karmakarışık
Anlaşılmaz bir şey bu

Yalan mıydı, gerçek miydi
Bir an mıydı, vurdu geçti
Unutulmaz bir şey bu

Aşkın Nur Yengi - Başımın Tatlı Belası

Biz seninle yıllar yılı
Ne birleştik ne ayrıldık,
Bazen güldük, mutlu olduk
Bazen hiç yere darıldık

Biz seninle bir bütünüz
İstesek de kopamayız
Bir bedende can gibiyiz
Biz yabancı olamayız

Heves olsan çoktan geçer
Arzu olsan çoktan biter,
Bence bu aşk böyle gelmiş
Bundan sonra böyle gider

Başımın tatlı belası
Gönlümün kara sevdası,
Her şey boş senden sonrası,
Vazgeçmem senden,
Ayrılmam senden

Aşkın Nur Yengi - Baba Evi

Parlak bir inciydim önce derinlerde saklanırdım

Baba evi kabuğumdu hayat çok uzak sanırdım

Düşlerimle yandım sonra sevdalarımla kavruldum

Düşlerimin peşi sıra kendimi yollara vurdum


Kanat takıp uçurur da bu düşler uyandırır en tatlı yerinde

Gün ortasında sabah seherinde hatırlanır yeniden

Yatak döşek yatırır da bu sevda uyandırır en tatlı yerinde

Gün ortasında sabah seherinde hatırlanır yeniden

Aşkın Nur Yengi - Ayrılmam

Sona ermekte gün yine seninle
Akşamlar böyledir hep sessiz
Eşyalar başka yerde, ben bir yerde
Gölgen dolaşır gibi, sanki peşimde

Işıkları yakın nedir bu giz
Yokluğun da, sen de varsa, sen bu evde

Ayrılmam, sarılırım hayallere
Ayrılmam, sevişirim özleminle

Hava ağır sıkıntıda sokaklar
Sensin kaldırımlardaki bu iz
Alışmaya çalıştıkça öfke gibi
Hasret büyüyor göğsümde, sinsi, sessiz

Aşkın Nur Yengi - Ayıpsın

Buraya kadardı, canıma tak etti
E içime fenalık aman be yetti
Sinemaya gitme sokakta dolaşma
Telefona da bakma E yeter be
Eeeee....stop konuşma

Kölemiyiz abi buda aşkmı yani
Nede acayipsin medeniyet hani
Hadi düş yakamdan gelme arkamdan
Kenardan kenardan dandirindin din din dan

Şaşırdın artık iyice şaşırdın
Kendine gel sabrımı taşırdın
Dır dır, vır vır, zır zır, hır hır
Sonunda keyfimi fena kaçırdın

Kölemiyiz abi buda aşkmı yani
Nede acayipsin medeniyet hani
Mini mini giyme kolonya sürme
Oturma kalkma konuşma e öl be
Oooof...ayıpsın ayıp oooof...

E anladık yakışıklı ve hoşsun
Kılık kıyafet yerinde de boşsun
Benim için farketmez yeterki gönüller coşsun coşsun

Usanmadın mı daha oyunlardan,
E ne farkımız kaldı koyunlardan
Kelimeler zaten üç yüz tane
Al onları dilediğin gibi kullan
Hadi canım bu kadarda zor değil hayat
Bu numaraların hepsi inanki bayat

Bu duruma göre sen
İyisimi yeniden işi gücü bırakta rüyaya yat
Oooof...ayıpsın ayıp oooof...

Aşkın Nur Yengi - Ay İnanmıyorum

Bir volkan kopuyor yine bedenimde
Anlamsız sızılar içimde
Saklarım sevdamı gücüm yetmese bile
Yangınımın içinde
Bir hasret büyüyor yine yüreğimde
Sebepsiz heceler dilimde
Tutardım sevdamı kalbim ağlasa bile
Gözyaşımın içinde

Ay inanmıyorum ay inanmıyorum
Aşka çıldırdım dönendim durdum
Yandım kavruldum
Deli sevdaymış yolu bilmezmiş
Zora gelmezmiş ay inanmıyorum
Sevmişim boşuna bakmadan yaşına
Darısı başına
Ay inanmıyorum

Aşkın Nur Yengi - Allah Şahit

Yine o gitmeler sonrasını ben bilirim
Ne yarın ne de dünler acımı eskitmediler
Bir canım var al senin olsun
Bin ahım var yüreğin duysun

Allah şahit yandım aşkına
Allah şahit yıllarıma
Yüreği sürmelim sürmelim sana
Ağlasam inlesem ne fayda

Aşka Özlem - Şiir

Sen sevgi nedir bilirmisin gülüm
Sevdinmi hiç sevilmeden
Sigaranda onu içip
Kadehlerde onu andın mı sen?

Hasretindem ölsem,adını anar olmazdım
Bir damla yaş olsam, gözünde donar akmazdım
Adın sevgi olsa kalbimden söker atardım

Sen sevda nedir bilirmisin gülüm
Ağladınmı kaderine
Hasret dolu odalarda
Yol gözleyip içtin mi sen?

Aşka Özlem - Romeo ve Juliet

Gel bugünleri aşkımızı
Bizi gerçek kılalım
Şu yıkılmaz gururu
Sevgimizle yıkalım
Seviyorsan eğer sen de
Geç kalma aşkını söyle
İster inan ister inanma
Gurura yer yok ki
Gerçek aşkta

Ne Romeo''da gurur vardı
Ne Juliet''te
Ne Leyla''da ne Mecnun''da
Ne de annenle babanda

Aşka Özlem - Ölüm

Annem ağlıyor bugün bilmem nedendir
Canım babam, kardeşim, dostlarım ne oldu
Aşlarım, aşıklarım bütün tanıdıklarım
Tuhaf birşey var bugün anne bana ne oldu

Yapmayın kaldırmayın omuzlara almayın
Bu kürek, bu toprak ne yoksa ben

Yatacağım boş bugün ceketim, papuçlarım
Anahtarım masada anne bana ne oldu
Konuşmak istiyorum duymuyor arkadaşları
Tuhaf birşey var bugün anne bana ne oldu

Aşka Özlem - Ne Haldesin

Unutmadım adını
Sesinin tonunu,her çağırışını
Yaşta geçen yılların
Kırılan kalbimin her atışını... ooo...

Ne haldesin oralarda
Kimler var yanında
Rüyalarla gel bana
Mutluluğunu fısılda

Gidiyorum demiştin
Sarılmak istemiştin.. oo
Yolculuk nereye?
Anlamsız gidişin... oo.. ooo

Aşka Özlem - Nanna

Üzülme üzülme sakın
Bitecek o günler yakın
Ağlama ağlama sakın
Gelecek mutlu gün yakın

Nanna...

Uzandım tutan olmadı
Ağladım duyulmadı
Tükendim gücüm kalmadı
Bitti yeter yeter artık

Bir aşkın cenazesini
Kaldırdık seninle
Ani bir nefret
Bir tiksinti
Nefretle aşk arasında
İnce bir çizgi
Ağlamalıyım mı bilmem ki

Naz ile geldiğim dünyadan
Hoşçakal
Aşk için umutla geldiğim
Dünyaya...

Aşka Özlem - Marmaris

Marmaris''te geceler farklı olur
İnsanlar huzur doludur
Marmaris''te aşklar yaman olur
Aşklar destan olur
Eylül sonu gelince
Herşey maalesef son bulur

Gündüzleri sahilde
Geceler içmeler''de
Sabaha kadar eğlence
Bütün bunlar marmaris''te

Marmaris aşıklar yuvası
Marmaris Tabiat harikası
Marmaris her yolun yolcusu
Marmaris bizim yuvamız

Aşka Özlem - Maraz

Rüzgarlar getirsin seni geri
Bulutlar söylesin sevgini
Güneş sen diye ısıtsın beni
Dalgaalr getirsin ellerini
Günlerim harap gittiğinden beri
Gecelerim yorgun aramaktan seni

Gidiyorsun bitanem
Gidiyorsun uzaklara
Daha öpmeden
Sarılmadan sana

Rüzgarlar getirmiyor seni geri
Bulutlar söylemiyor sevgini
Güneş sen diye ısıtmıyor beni
Dalgalar getirmiyor ellerini
Kapım açılmaz oldu artık sana
Hayal oldu atılmak kucağına

Aşka Özlem - Gelmeyeceğim

Daha önce seni seni sevdiğimi
Söylemedimki ben sana
Nerden biliyorsun
Seni ölesiye sevdiğimi
Sana hissettirdimmi
Ki bana böylesine acımasız davranıyorsun

Seni sevsemde sana tapsamda
Senin için ölsemde
Sana dönmedim sana dönmedim
Beni bekleme gelmeyeceğim

Bütün olanların ve davranışlarının bilincine
Geç de olsa güç de olsa
Sonunda vardım
Senin diiğerlerinden
Farklı olduğunu sanmıştım
Oysa sende onlar gibi yalancıymışsın

Aşka Özlem - Esra’keş

Güneş batıdan doğup doğudan batsa
Yağmur aşağıdan yukarı yağsa
Denizler çöl çöller göl olsa
Hayvanlar konuşsa insanlar sussa

Seni aldatmam Esra
Seni ağlatmam Esra

Esra, Esra
Esra''keş oldum senin yüzünden

Aşka Özlem - Dua

Gidişin sonum sanma
Her kişi bahar izler
Biri bitse biri başlar sevdanın
Elimi eteğimi
Çekip günlerden
Gecelere sığınacağımı sanma
Her yeni gün umutla doğar unutma

Hani evimiz olacaktı
Yeşil pencereli
Hani çocuğumuz
Olacaktı tıpkı bizim gibi
Şimdi sen başka hayallerdesin
Biliyorum kiminle nerdesin

Allaha dua ettim bana dönesin diye
Allaha dua ettim benim olasın diye
Allaha dua ettim bana dönesin diye
Allaha dua ettim karım olasın diye

Aşka Özlem - Dede

Günün ilk ışıkları
Pencereden girince
Gün doğmadan neler doğar
Derdin hep üzülünce

Otur yine sandalyene
Konuş bana konuş dede
İnsanları anlat
Yarım kalan son sohbette

Saatlerce konuşurdun
Gülümseyen gözlerle
Yıllar gücünü alamamış
Esas gücün kalbinde

Konuş bana konuş dede
Kıbrıs''ın nerede
Anlat bana anlat dede
Bu gidiş nereye

Nereye, nereye, nereye, nereye böyle

Aşka Özlem - Bu Gece Barda

Bu gece barda,gönlüm hovarda
Çalsın sazlar,oynasın kızlar
Hayda hayda gül hayda (2)

Çapkınım hovardayım,24 ayardayım
Hergece bir bardayım
Hayda hayda gül hayda
x 2

Bu gece barda,gönlüm hovarda
Çalsın sazlar,oynasın kızlar
Hayda hayda gül hayda (2)
x 2

Çapkınım hovardayım,24 ayardayım
Hergece bir bardayım
Hayda hayda gül hayda
x 2

Bu gece barda,
Yarında barda,
Bundan böyle,
Her gece barda
Hayda hayda gül hayda (2)

Aşka Özlem - Ankara

Kar yağıyor bugün Ankara''da
Kar yağıyor duygularıma
Sen uzaklardasın
Dışarda buz gibi bir hava
Odam sıcacık aşkınla
Sen uzaklardasın

Kar yağıyor bugün ayrılanlara
Eski günlere hatıralara
Ooooff!!! Biliyorum örtecek onları
Eski günleri hatıralar

A

Aşka Özlem - Al Yemeni Mor Yemeni

Al yemeni mor yemeni
Yemenesi sarı
Ah nede edalı
Kıbrısın kızları
Elleri kınalı yar yar aman

El ele döner buğdayı döver
Nazlıca döner köy kızları

Asım Can Gündüz - Gerçekten Yaşıyorum

Şuan dünya dursada hiç umurumda değil!
Tekrar güneş doğmasa hiç umurumda değil!

Seninle dansederken aşkın sesini duyuyorum
Seninle sarmaş dolaşken gerçekten yaşıyorum...

Saçlarının kokusundan sarhoş oldum!
Nefesinin sıcaklığından ateş oldum!

Seninle dansederken aşkın sesini duyuyorum
Seninle sarmaş dolaşken gerçekten yaşıyorum...

Kalplerimiz yaklaştıkça eşit çarpıyorlar
Onlar çoktan anlaşmışlar bize gülüyorlar

Seninle dansederken aşkın sesini duyuyorum
Seninle sarmaş dolaşken gerçekten yaşıyorum
Gerçekten yaşıyorum...gerçekten yaşıyorum...

Aşık Zülali - Yarim Benden Küsmüş

Yarim benden küsmüş binmiş bir ata
Gider gelmez yollar tutmuş gidiyor
Gelin çeyizini koymuş mezata
Değere değmeze satmış gidiyor

Bu nasıl sefine kalkmış çok erken
Devrilmiş direkler yıkılmış yelken
Yün döşek tüy yastık beğenmeziken
Bir kuru tahtaya yatmış gidiyor

Ciğerimin başı olmuş bin pare
Eflatun da gelse bulamaz çare
Kefenin altından sanarsın yare
Solgun gözleriyle bakmış gidiyor

Gider bir cenaze koymuş adını
Kimse duymaz feryadını dadını
İki ayağını kol kanadını
Ölüm zincirine takmış gidiyor

Zavallı görmemiş bir zevk dünyada
Lanet olsun böyle bahta murada
Zehirden zıkkımdan doldurmuş bade
Ayrılık aşkına çekmiş gidiyor

Dalından ağlatır gelin kızları
Hayal olmuş şeker gibi sözleri
O hilal kaşları mahmur gözleri
Durulmuş bir yana akmış gidiyor

Yeni girmişken onsekiz yaşına
Bunu yazın mezarının taşına
Der Zülali kavim kardeş başına
Hicranlı ateşi yakmış gidiyor

Aşık Zülali - Vatanın Halkına (Gördüm)

Vatanın halkına bir nazar ettim
Ne bir mecnun ne bir efsane gördüm
Durmadım dolaştım her yana koştum
Zaman dönmüş başka zamane gördüm

Aşık oldum vatanımın nazına
Bülbül oldum baharına yazına
Her taşın altında birer hazine
Defineler dolmuş virane gördüm

Maarif selleri çölleri almış
Devrilmiş çevrilmiş her yanı sarmış
Der Zülali yeni asırlar gelmiş
Çok şükür yurdumu keşane gördüm

Aşık Zülali - Vatan Göründü

Livanadan aştım şavşet dağını
Allah'ın lütfundan ihsan göründü
Zannettim ki düştüm cennet bağına
İnsanları huri gılman görüldü

Sevgim kaldı vatan gazilerinde
Hasretim var idi bazılarında
Bu dersin manevi yazılarında
Hubbül vatan minel iman göründü

Ben vatana ağlar idim iraktan
Gördüm de kurtuldum gamdan firaktan
Gözümüz açıldı kudreti haktan
Güzel Çıldır Kars Ardahan göründü

Hicran köprüsünden geçti Ordumuz
Kalmadı kasavet asla derdimiz
Posof vatanımız Surskap yurdumuz
Her taşı cevherden vatan göründü

Gönül der Zülali vatana yetiş
Dostlar ili Van'dan sual et soruş
İllere yaz gelmiş bura neden kış
Yayları karlı boran göründü

Aşık Zülali - Vatan Bağı Pek Güzeldir

Vatan bağı pek güzeldir uçulmaz
Bülbülün feryadı gül havasıdır
Sisten fırtınadan gözüm açılmaz
Gönül dalgaları gam deryasıdır

Bana ruhsat verin etmen zulümü
Sarılın boynuma sıkın elimi
Yavrularım gözetirler yolumu
Her biri canımın dilrübasıdır

Andım olsun daha gurbete çıkmam
Yaranın yoldaşın hatrını yıkmam
Bundan böyle vara devlete bakmam
İhtiyar çağımın ihtizasıdır

Birgün olacaktır her mamur viran
Hiç bozar mı bu takdiri yazdıran
Bizi böyle gurbet elde gezdiren
Erenler himmeti pir duasıdır

Gurbette adama selam vermezler
Muhabbet etmezler yüze gülmezler
Eloğludur derdin halin bilmezler
Diyari gurbettir yad ölkesidir

Felekler aksine devran ediyor
Bak tecelli takdir neler ediyor
Kim ki der derdim yok yalan söylüyor
Gelen giden ağlar gam dünyasıdır

Yaranım ahbabım çekmeyin melal
Var ise hakkınız eyleyin helal
Vatandan ayrıldı gidiyor Zülal
Yadigarı yüreğinin yasıdır

Bülbül ağlar bahçesinde bar için
Gonca için nergis için nar için
Vatanım halkına yadigar için
Bircan Zülali'nin hediyesidir

Aşık Zülali - Var Görmedim (Tahsilat Kapısı)

Tahsilat kapısında bir zaman kaldım
Elimde beş para kar göremedim
Gönül yaylasında bağlar besledim
Elma üzüm ayva nar göremedim

Terbiye yolunda asla bir adım
Atmam dedim çok yaşasın inadım
Kahve otellerde eli kınadım
Halbuki kendimde ar göremedim

Sevdalara düştüm divane oldum
Eli güldürmeye bahane oldum
Bir güzel şemaye pervane oldum
Düşüp yanmak için nar göremedim

Her kim bir taş atsa bana erişir
Ya başıma ya gözüme ilişir
Ben ağlarım başkaları gülüşür
El oğlunda ahu zar göremedim

Tabibler şahına ettim el aman
Onlar da derdime bulmadı derman
Düşman ile küskün gezdim bir zaman
Dostlardan da hulüs kar göremedim

Dostlarıma vardım nasıl diye
Bir bahane ile kesilem diye
Urgan sicim aradım asılam diye
Bir yerde kurulu dal göremedim

Der Zülali nice günler geçirdin
Nice devran nice bülbül uçurdun
Çok sevimli demi devranlar geçirdim
Elimde bir devlet var göremedim

Aşık Zülali - Vade Tekmil Oldu

Vade tekmil oldu gelirim diyor
Azrail telgraf çekmeden yetiş
Merhamet yok canın alırım diyor
Kan damarlarımı bükmeden yetiş

Solmak zamanıdır gonca güllerin
Nergis karanfilin mor sümbüllerin
Vücudum bağını akan sellerin
Yıkıp bentlerini sökmeden yetiş

Canansız can vermek nasıl Zülali
Kimlere arz edem bu vasfı hali
Mart nisan ayında yağmur misali
Gözlerim yaşını dökmeden yetiş

Aşık Zülali - Türkoğluyuz Erleriz

Türkoğluyuz erleriz
Kimseye baş eğmeyiz
Bir damla suyumuzu
Düşmanlara vermeyiz

Ak Deniz Kara Deniz
Bizi unutmayınız

Dalgalarız hızlıdır
Sularınız tuzludur
Turgutlar Barbaroslar
Sinenizde gizlidir

Ak Deniz Kara Deniz
Sizden yardım bekleriz

Dağlarımız başından
Akar kara taşından
Fırat nehri dökülür
Vatanın gözyaşından

Ak Deniz Kara Deniz
Sizde nöbet bekleriz

Zülal der pek şanlıdır
Dalgası dumanlıdır
Size dökülen çaylar
Zehirlidir Kanlıdır

Ak Deniz Kara Deniz
Ölür ele vermeyiz

Aşık Zülali - Türkmen Kızı Sen Mevlayı

Türkmen kızı sen Mevlayı seversen
Salma bir acayip töhmete bizi
Kerbela da yatan Hasan Hüseyin
Dilerim bağışla o zata bizi

Hak olur türaba dökülür saçın
Hak'kın divanında sorarır suçun
İnsaf et bağışla dört kitap için
İncil Zebur Tavrat Furkan'a bizi

Adular boynumu vurur nafile
Güzelde zalimlik olurmu böyle
Özün kes başımı verme yad ele
Bir zaman kapında kul eyle bizi

Bir ateş istedik hoş lisan ile
Mahşer günü haşr olasın onile
Serasker misali kalem kan ile
Yazmayın günahkar sirkate bizi

Gölünde ötüşür kumru kazları
Dilinde zikr eder mugu sızları
Zülali çağırır Türkmen kızları
Beyhude salmayın zahmete bizi

Aşık Zülali - Tabibi Hazıka Haber Götürün

Tabibi hazıka haber götürün
Eyvah beni bir dert çalha çalırlar
Yüreğim ateşli bir su getirin
Başımıza odlar salha saldılar

Ben bu sevdalara düşenden beri
Çözülmez kurtulam aşkın çemberi
Süvari piyade olan leşkeri
Vücudum şehrine dalha daldılar

Der Zülali aşkın atası bu ya
Gözüm hasret kaldı bir dem uykuya
Ne hayaldir beni yakan ne rüya
Gönül yormak için falha faldılar

Aşık Zülali - Şekerim Kalmadı

Şekerim kalmadı kahvem tükendi
Bilmem gidem hangi attara oğul
Takatim kesildi gönlüm bulandı
Cebimde de yoktur on para oğul

Bir gün çay içmezsem tutar ısıtma
Hem de bana dersin doktora gitme
Takdirin bu diye iftira etme
Tedbirime ara bir çare oğul

Fakirler bağında baykuşlar öter
Bu nasıl zamandır gün günden beter
Billurlar fincanlar yüzüstü yatar
Çay takımı oldu kapkara oğul

Der Zülali tiryakilik bilindi
Gözlerimin ışıkları silindi
Bu sebepten semaverim delindi
Kaynadı su döndü pınara oğul

Aşık Zülali - Seksenlik Bir Gencim

Seksenlik bir gencim yazıkla beni
Yok mu mürüvvetin zalim azrail
Bir gün olur bende bulurum seni
Hele bir sizlere gelsem azrail

Diyari gurbette aradın buldun
Dürbünün kırılsın beni mi gördün
Allah' a sormadan bir yumruk vurdun
Kırıldı kanadım kolum azrail

Pekte uzak değil Huda'ya varmak
Hiçtir Allah varken sana yalvarmak
Muradım verirse intikam almak
Al yoktur kudretim halim azrail

Hak'kın gazabıyla korkutma geç git
Git arslan ol başka yerde ey yiğit
Diyemem mi Cehennem'den azad et
Ağzımda yok mudur dilim azrail

Dünya fani değil bana yar mıdır
Gidecek yollarım kıştır kar mıdır
Niçin korkacağım daha varmıdır
Ölümden oyanı ölüm azrail

Meleklere benzer sıfatın yoktur
Cennet'e gitmeğe beratın yoktur
Sırat'ı geçmeğe beratın yoktur
Benim çok yakındır yolum azrail

Bütün mahlukatın ahi var sende
Bir serçe kuşunun hakkı yok bende
Mahşer günü cehennemin dibinde
Sararsın seccade kilim azrail

Der Zülali ne olacak ne olur
Bu esrarı Hak'tan başka kim bilir
Bir gün ölüm emri sana da gelir
Git Allah'a yalvar gülüm azrail

Aşık Zülali - Rüyamda Sultanı Gördüm

Bir gece yatarken habu gafletten
Cem oldu başıma cihanı gördüm
Ta Ademden beri gelip geçenler
Gerek aşikare nihanı gördüm

O zaman karşımda gördüm ben piri
Semaya ser çekmiş yüzünün nuru
Hitap etti bana dedi bak beri
Ellerinde Ayet Kur'an'ı gördüm

Dediler geliyor hatemen nebi
Açıldı yedi kat göklerin babı
Titredi yerlerin bunca mihrabı
Fahri kainatı Sultanı gördüm

Zülali'yi yaktı bu aşkın közü
Dilimde zikrettim hakkı niyazı
Elim uzattım ki alayım sazı
Gözüm açtım tahtı viranı gördüm

Aşık Zülali - Pek Doğrudur Eskilerden Bir Söz

Pek doğrudur eskilerden bir söz var
Muhannetin huzurunda durulmaz
Çıkar seyahata Diyarbe diyar
Ne kadar yürürse doğru yorulmaz

Mert yiğidin kahve çayı bol olur
Namert yatar ataşlarda kül olur
Soysuz gider bir alçağa kul olur
Mertoğlunun asla nesli sorulmaz

Zülali der bir bana bak yurttaşım
Sana bir nasihat edem yoldaşım
Merdin kapısında öl kal kardeşim
Muhannetin ülkesine varılmaz

Aşık Zülali - Özge Yar Sevmişim

Özge yar sevmişim kim dedi sana
Hiç inanma vallah billah yalandır
Çekeceksen sicim istemez bana
İşte boynum at zülfünü dolandır

Gel bu sırrımızı duyurma nasa
Can kurban ederim suçum varısa
Bir peşkir bir külah hem de bir asa
Tut cananım kapı kapı dilendir

Der Zulali beni yaman görürsün
Neden küstün benden uzak durursun
Nasıl geçem yüreğimden vurursun
Gözün cellat iki kaşın yılandır

Aşık Zülali - Özge Yar Sevdiğim

Özge yar sevdiğim kim dedi sana
Hiç inanma vallah billah yalandır
Çekeceksen sicim istemez boynum
İşte boynum at zülüfün dolandır

Gel bu halimizi duyurma nasa
Can kurban ederim suçum varısa
Bir hırka bir külah birde bir asa
Al canımı kapı kapı dilendir

Der Zülali beni yaman görürsün
Neden küstün neden uzak durursun
Nasıl gecem yüreğimden vurursun
Gözün cellat iki kaşın hilalidir

Aşık Zülali - Olur (Bir Kişi Ki Kemalini)

Bir kişi ki kemalini hıfzetse
İrfan meclisinde piri nur olur
Şerifat babına kayım olmayan
Daim onun altı üstü nar olur

Üç nedir ki üç kitapta yeri yok
Ziya vermiş her eşyada nuru çok
Ol kim idi bey gafilden değdi ok
Mahşerde Resula iddakar oldu

Bendi yok başının yüce seri var
Hak talanın hikmeti var sırrı var
Ol nedir ki beş iklimde yeri var
Bunu bilmeyenin işi zar olur

Zülali de der ki zihnim bulanır
Didelerim gam bahrinde sulanır
Ol nedir ki dağ başına dolanır
Çıkar can cesetten rüzigar olur

Aşık Zülali - Niçin Hep Ağlarsın

Niçin hep ağlarsın beller bükersin
Ne arzu edersin ne olsa gönül
Bülbül gibi hazin diller dökersin
Gülden mi istersin bir buse gönül

Cihana mı sığmaz devletin varın
Hesaba mı gelmez kazancın karın
Dünyayı verseler yoktur kararın
Hem Bağdat istersin hem Bursa gönül

Ya şahinşah olur sürersin devran
Gah hakan olursun gahi Süleyman
Zülali der böyle fikren hayalen
Sezadır efsane denilse gönül

Aşık Zülali - Nice Günler Nice Devran

Nice günler nice devran geçirdik
Dünya bize oldu düş yavaş yavaş
Çıkmaya başladı ümidi kestik
Her işten elimiz boş yavaş yavaş

Gelmek gitmek elde olaydı biraz
Asla bu dünyaya etmez idim naz
Yağdı birden bire etti bembeyaz
Sinem dağlarını kış yavaş yavaş

Der Zülali felek benle elleşti
İhtiyarlık ayağıma dolaştı
Yaşım altmış yetmişlere ulaştı
Döküldü ağzımdan diş yavaş yavaş

Aşık Zülali - Nere Gitmiş Yeşil Başlı Ördekler

Nere gitmiş yeşil başlı ördekler
Bu nasıl vadidir göller kurumuş
Nerde kaldı yaptığımız emekler
Irmaklar nehirler seller kurumuş

Bir kağıt bir divit kalem getirdim
Söyle kardaş bir çok alem getirdim
Yarinden yavrundan selam getirdim
Niçin söylemesin diller kurumuş

Der Zülali bu kabrini kim açmış
Kimler ağlar kimler göz yaşı saçmış
Gitmiş bahar faslı bülbüller uçmuş
Mezarın ütünde güller kurumuş

Aşık Zülali - Neler Var (Vücudum Mülkünden)

Vücudum mülkünden yağmur kar gitmez
Niçin gelmez baharımda neler var
Doğmaz tan yıldızı şafaklar atmaz
Güneş çalmaz seherimde neler var

Yüzbin tellal hicranımı satarlar
Müşteriler ellerinden kaparlar
Dertten kale gamdan saray yaparlar
Gelin bakın seherimde neler var

Ben gurbete çıktım yüzü ağ gibi
Vatan tuttum bahçe gibi bağ gibi
Kaderime dayanırdım dağ gibi
Ben ne bilem takdirimde neler var

Soran yok Zülali nedir bu suçun
Hicran dağlarında hicranın göçün
Hicran ile kesin bağrımı açın
Bir bakın ki ciğerimde neler var

Aşık Zülali - Neler Var (Bu Serimden)

Bu serimden yağmur gitmez kar gitmez
Yazı gelmez baharımda neler var
Doğmaz tan yıldızı şafaklar atmaz
Sabah olmaz seherimde neler var

Ben gurbete çıktım yüzü ağ gibi
Mekan tuttum bahçe gibi bağ gibi
Talihime güvenirdim dağ gibi
Ne bilirim takdirimde neler var

Yüz bin tellal hicranımı satarlar
Cem ederler elden ele tutarlar
Dertten bina gamdan kale yaparlar
Bir bakm ki şehirimde neler var

Zülali sormazlar nedir bu suçun
Hicran dağlarında kervanın göçün
Alın hançeri de sinemi biçin
Bir bakın ki ciğerimde neler var

Aşık Zülali - Ne Sanat Tuttumsa

Ne sanat tuttumsa baktım olmadı
Seyyah oldum diyar gurbete vardım
Dünyada gezmedik ülke kalmadı
Ahır veranada eğlendim kaldım

Ey vah mesken oldu bana bu viran
Baykuşla beraber eylerim figan
Baktım ki satılır gam ile hicran
Servetimi verip ne ki var aldım

Zülali der bir köşk varidi halvet
Takdirim o köşke eyledi davet
Yar ile eğlendim kırk sekiz saat
Dünyada felekten iki gün çaldım

Aşık Zülali - Ne Derse Desinler

Gül yüzlü sevdiğim kim dedi sana
Ne derse desinler inan yalandır
Asacaksan sicim istemez boynum
Ak zülfünü yar boynuma dolandır

Gel bu sırrımızı duyurma nasa
Can kurban ederim suçum varısa
Bir elimde sazım birinde asa
Tut elimden kapı kapı dilendir

Der Zülali beni yaman görürsün
Ne dedim de benden uzak durursun
Nasıl geçem canevimden vurursun
Kirpiğin ok iki kaşın hilaldir

Aşık Zülali - Meyhaneler Yok

Bu nasıl memleket bu nasıl dünya
Gamı defetmeye meyhaneler yok
Bu nasıl yaşamak bu nasıl hülya
Sakiler elinden peymaneler yok

Kanarya terketmiş boştur kafesi
Bülbülün goncadan geçmiş hevesi
Kesilmiş gelmiyor baykuşun sesi
Gidip eğlenecek viraneler yok

Yetti Zülali artık etme ah u zar
Bulamazsın bir münasip şivekar
Bari Sahralara olsam kafadar
Hani Mecnun gibi divaneler yok

Aşık Zülali - Mektup Gider İsen Tayyare İle

Mektup gider isen tayyare ile
Şimşek gibi vatanıma varda gel
Çık yukarı görüş seyyare ile
Beyaz kara bulutlara dal da gel

İn yurdumu dolaş köşebe köşe
Sakın bir fırtına tutulma kışa
Ayrı ayrı yaranıma yoldaşa
Benden selam götür selam al da gel

Kapı basık ise pencereden gir
Hasretli halimi arz eyle bir bir
Zavallı anneme aziz misafir
Olur isen üç beş saat kal da gel

Mektup benden küsmüş ise ol nigar
Söyle benim için bin selamı var
Bir kaç türkü ile olsun yadigar
İşlet çevresini zarfa sar da gel

Güzel anlat Zülali'nin halini
Hangi bülbül terketmiştir gülünü
Zülfün perçeminden bir kaç telini
Eğer anam vermediyse çal da gel

Aşık Zülali - Leb Demez (Canan Senin)

Nice yıldır dil gireli zarına canan senin
Cana tek can asılıdır darına canan senin
Aşıkın daldan atarak yardaki aşnasın sen
Hayalet nice dayanak nârına canan senin

Sıtkıla sen sığınırsan eğer ki hak rahına
Git şeytan şerinden sığın şahlar şahına
Seni halk eden hallakın secde kıl dergahına
Her ne dilek dilersen tanrına canan senin

Şaşkın aşıkın hayelin ha diyer candan eder
Çekilir sinirde takkati iliği kandan eder
Hak ta'ale darında senide handan eder
Zerrece canın acısa yarına canan senin

Aşık Zülali - Keşke Gelmeseydim

Keşke gelmeseydim gamlı dünyaya
Hiç yok iken birden bire var oldum
Her neyi gördümse düştüm sevdaya
Geçliğimde ateş oldum nar oldum

Bir mevsimde baharlaştım yazlaştım
Bülbül oldum gonca güle nazlaştım
Aşık oldum çalgı çaldım sazlaştım
Devran benim sandım bahtiyar oldum

Taktir neyi yazmış gördüm ezelden
Kurtulmadı kara bahtım gazelden
Zülali der geçtim yardan güzelden
Her işten el çekti ihtiyar oldum

Aşık Zülali - Kasım Gelir Gelmez

Kasım gelir gelmez kışa tutulmuş
Yağmış kalkmaz dağlarından kar gönül
Gonca gül mevsimi geçmiş kurtulmuş
Daha ne eylersin ahu zar gönül

Pervaneler gibi şama dönersin
Her şamanın ateşinde yanarsın
Nerde güzel görsen benim sanarsın
Hani kim olmuştur sana yar gönül

Zülali'in başını vurdun taşlara
Girdin çıktın nice bin savaşlara
Beni gülünç ettin eş yoldaşlara
Sende namus haya yok mu ar gönül

Aşık Zülali - İmdat Eder Mi

Vücutta olmasa aşkın mimarı
Külünge ser vermek ferhet eder mi
Gülden murat alsa bülbül efkarı
Şebi rüzgarında ferit eder mi

Önnaki ellemiş sanarsın meyluş
Badeler şehrinde dolanır serhoş
Dünyadan hoşlansa divane baykuş
Gidip viraneyi abat eder mi

Muradı bu aşka düştü Zülali'n
Mecnuna sevdası geçti leylanın
Eğer olmasaydı aşkı mevlanın
Nar da İbrahime imdat eder mi

Aşık Zülali - İmam Oldum Neler Olacak

Dokuzyüz kırkta köy imamı oldum
Ne bilem takdiri neler olacak
Başıma ben bela aradım buldum
Meğer çekilecek çile dolacak

Başladı ölüler üçer hem beşer
Günde talihime yüz lira düşer
Sevumdan salattan kırkar ellişer
Yığıldı pangonotlar oldu bir kucak

Hastacılar geldi ayağa kalktım
Üzerlik toplattım nuskalar yaktım
Dediler nolacak talihe baktım
Dedim ya ölür ya ölmez kalacak

O gün geldi gine bize bir hasta
Cebinde pangona olmuştu deste
Onbeş lira aldım yüz daha üste
Köyün muhtarıyla olduk bacanak

Kaza bu ya birgün öldü bir fakir
Kefen parası yok evi tam takır
Aldık istikatını tıkır tıkır
Çocuklarına kalmadı kab kacak

Bir sabah kalkınca dedim ya fettah
Bu gün bir cenaze yokmu bir nikah
İkisini birden halk etti Allah
Dünyada sevdiğim bir gündür ancak

Biri geldi birgün davete gidek
Gidelim hocam ki vardır çok yemek
Güllaç bakalavalar yağlıca börek
Helva kadayıflar gayet yumuşak

Gittik yedik sıra duaya geldi
Dedim biraz daha kırk lokma kaldı
Mide doldu barsaklar kabaldı
Öleyazdım şükür kırıldı kuşak

Artık köy içinde dinlenir sözüm
Açıldı perdesi utanmaz yüzüm
Birgün bir kadına düşsün mü gözüm
Az kaldıki yedik bir tatlı dayak

Dedim gel Zülali bu meslekten sap
Nasip kısmetini özge yerden kap
Neylersin imamlığı şairlik yap
Böyle riyakarlık senden çok ırak

Aşık Zülali - Hayat Suyu Musun Ey Sadık Vefa

Hayat suyu musun ey sadık vefa
Gel yetiş derdime naz etme kahve
Hazmeder verirsin mideye safa
Meziyetin çoktur uzatma kahve

Yemenden gelirsin yolların uzun
Her nere gidersen karadır yüzün
Gahi tatlı gahi acıdır sözün
Bu halın kimseye belletme kahve

Masamın üstünde put gibi otur
Gözümden ayrılma keyfimi yetür
Lokman ı hazıksın ey kara doktor
Söyle marifetin gizletme kahve

Kendin siyah amma fincanların kar
Kimseye yok sana olan itibar
Aman eksik olma kıyamet kopar
Sakin tiryakiyi cinletme kahve

Vardığın meclise verirsin yaldız
Ne kadar kıymetli ne kadar aziz
Börek baklavadan olursun aziz
Eğer kaynatırsa Gül Fatma kahve

Şekerle pişince sever Zülali
Nezakatle uzar dost yaren eli
Buyurunlar yağar yağmur misali
Sende mağrur olup naz etme kahve

Aşık Zülali - Havayı Uçmaktan Sürgün Buyurdu

Havayı uçmaktan sürgün buyurdu
Şimdi ben dilerim cihandan medet
Musa ile binbir kelam söyleyen
Bir imdat olursa Sübhan'dan medet

Her millet dilince ederler asvas
Dergahtan sürüldü şeytan ı hannas
Yetiş imdadıma ey Hızır İlyas
Karadan bahrdan ummandan medet

Der Zülali düştüm feryada dada
Yakub Yusuf ile etti elveda
Halil İbrahim'i attılar oda
Ana hükmeyleyen Sübhan'dan medet

Aşık Zülali - Hakka Yalvar (Namert Kapısında)

Namert kapısında bent etme özün
Semayı direksiz kurana yalvar
Anın katresinden olur bin rahmet
Cana ceset-i ruh verene yalvar

Bülbül isen bahcesinde güle düş
Geçme namert kapısından sele düş
İnsan isen bir hakikat yola düş
Marifet kervanın sürene yalvar

Yarab bizi muhtaç etme namerde
Mabeyline çekmiş yetmiş bin perde
Yedi kat sema'da yedi kat yerde
Her ne ki var biri görene yalvar

Zülali'nin derdine derman ilişmez
Zerrece bir fenden imkan gelişmez
Kuldan kula lütfu ihsan erişmez
Dembeder şeritsiz durana yalvar

Aşık Zülali - Hab-ı Nazda Yatar İken Uyandım

Hab-ı nazda yatar iken uyandım
Bir bade verdiler nuş edip kandım
İçtim badeyi kandım
Ab-ı hayattır sandım
Ben bir ateşe yandım
Aşkın atına bindim
Yeri göğü dolandım
Bu yerde de avlandım
Seni buldum bir çobana efendim
Kudret kanadımı çalsam el kınar

Uyanmıştım hab-ı nazdan havf ilen
Kırklar dolu verdi tabla raf ilen
Dolu tabla raf ilen
Divan durdum saf ilen
Öğüt almam laf ilen
Erenler taraf ilen
Yedi deryaları kuh-ı Kaf ilen
Gavazsam kaynağa dalsam el kınar

Siftah yalvarırım Gani Subhana
Sonradan dönerim bir aç aslana
Dönerem aç aslana
Saldırıram cihana
Kah o yana bu yana
Diyeceksin daha ne
Nece ki bir serçe geçer şahana
Kırsam kanadını yolsam el kınar

Zülali çağırır ben bir nökerim
Heyya gibi dilden zeher tökerim
Zeher meher tökerim
Aşk kılıcın çekerim
Tunçtan beden sökerim
Ey benim bal şekerim
Hiç deme Mevla kerim
Haçan ki meydanda pençe çekerim
Her aşık sazını alsam el kınar

Aşık Zülali - Güzellerin Meclisine Varınca

Güzellerin meclisine varınca
İçimde bin türlü hal olur benim
Zülüflerin ak gerdana sarınca
Sanarım gözümde dal olur benim

Bülbül olup kızıl güle konarsam
Bağban olup has bahçeye girersem
Seyyah olup bu alemi dolansam
Yaylalar önümde çöl olur benim

Der Zülali bu taksirim geçmeli
Gönül kuşu kafesinden uçmalı
Gahi eylenmeli gahi kaçmalı
Önüm uzun ince yol olur benim

Aşık Zülali - Güvendiğin Dağa Karlar Yağıyor

Güvendiğin dağa karlar yağıyor
Ovaların bembeyaz olmuş gönül
Bulutları öte beri akıyor
Başında felaket var biraz gönül

Yükselmek istersen bir çare ile
Görüşecek misin seyyare ile
Sakın ucam deme tayyare ile
Havalar poyrazlı hem ayaz gönül

Gönül ne gezersin bu hülyalarda
Oteller saraylar köşk binalarda
Parklarda barlarda sinemalarda
Yazdığın notları et beyaz gönül

Der Zülali kimse halimden bilmez
Bunca düşünceler sana el vermez
Takdirin işitmez şansın dinlemez
Ne çalarsın davul zurna saz gönül

Aşık Zülali - Gurbet (Bize Ah Ettirir)

Bize ah ettirir diyar-ı gurbet
Gurbetten kurtulmak ne müşkül haldir
Ne kadar çeksem de hasretle mihnet
Vatanın hasreti şekerdir baldır

Doymadım sılada kaldı nazarım
Esen yeller ile mektup yazarım
Kendim gurbet elde vatan gezerim
Bilmem rüya mıdır yoksa hayaldir

Beni bu gurbette koydun ey felek
Eyvah öleceğim vatan diyerek
Vatan dökülmüş göklerden melek
Kimi yıldız kimi aydır hilaldir

Der Zülali oldum hasret kebabı
Vatana kavuştur aman yarabbi
Dağlardan dökülür cennet şarabı
Derelerden akan ab-ı zülaldir

Aşık Zülali - Gözümün Işığı Soldu

Gözümün ışığı soldu güzel bak
Gün gelir geçer mi bu acım doktor
Çevir aynayı elektrikle bak
Bir çare bulursan duacım doktor

Yandı nev baharım nar ile gitti
Gül kurudu bülbül zar ile getti
Gözlerimin nuru yar ile getti
O giden tabibe muhtacım doktor

Dertliler derdini söyler ar et ez
Bu hicranım beni bahtiyar etmez
Zülali der kaldır röntgen kar etmez
Arama bulunmaz ilacım doktor

Aşık Zülali - Göründü (Livana’dan Aştım)

Livana'dan aştım Şavşat dağına
Allah'ın lütfundan ihsan göründü
Sanarsın ki düştüm cennet bağına
İnsanları huri gılman göründü

Sevgim kaldı vatan gazilerinde
Hasretim varidi bazılarında
Bu dersin manevi yazılarında
Hubb ül vatan min el iman göründü

Bu vatana ağlar idim ıraktan
Gördüm de kurtuldum gamdan firaktan
Açıldı gözümüz kudreti Hak'tan
Güzel Çıldır Kars Ardahan göründü

Hicran köprüsünden geçti ordumuz
Kalmadı kasavet asla derdimiz
Posof mekanımız Suskap yurdumuz
Her taşı cevherden vatan göründü

Gönül der Zülali vatana yeriş
Halkın ahvalinden suval et soruş
Aleme yaz gelmiş burda neden kış
Yaylaları karlı duman göründü

Aşık Zülali - Gönül Hiç Usanmak Yok Mudur

Gönül hiç usanmak yok mudur sende
Bahar yazın geçti kışlanmadın mı
Bu kadar dolaştın el kapısında
Kimseden döğülüp taşlanmadın mı

Gönül ne ağlarsın sen için için
Bir kimse bilmez mi nedir bu suçun
Yüklenmiş katarın gidiyor göçün
Sen bu viraneden hoşlanmadın mı

Zülali der gönül sırran erilmez
Bulanmış çayların akar durulmaz
Meğer doğru derler gönül yorulmaz
Altmışını geçtin usanmadın mı

Aşık Zülali - Gönül Havaların Açılmaz Olmuş

Gönül havaların açılmaz olmuş
Yaylaların sarmış kara bulutlar
Bulanmış çayların geçilmez olmuş
Yıkılmış kalmamış köprü geçitler

Gönül gam hicranın yok mu hesabı
Fırat gibi akar gözlerin abı
Bu senin başında aman ya Rabbi
Nedir bu kavgalar nedir bu dertler

Yıkılmış bağ bahçe bağbancı kaçmış
Gonca gül kurumuş bülbüller uçmuş
Sana demedim mi mevsimler geçmiş
Çok söyledim kar etmedi öğütler

Zülali der gönül çekme endişe
Gün olur açılır lale menekşe
Yaz baharın gelir açılır neşe
Gam def eder bu ülkeler bu yurtlar

Aşık Zülali - Gönül (Çıkıp Seyreyleme)

Çıkıp seyreyleme gülşen bağını
Varır bir virane göl olur gönül
Gider düze gam mihnetin dağını
Tükenmez yollann çöl olur gönül

Şehr-i tanır ela rameşan olur
Cahil derviş gezer perişan olur
Bakarsın Süleyman gahi ban olur
Gahi bir namerde kul olur gönül

Zülali der gönül gezer yorulmaz
Bazı nehir olur akar durulmaz
Bazı elmas olur kıymet vurulmaz
Bazı altın gümüş pul olur gönül

Aşık Zülali - Gönlümün Bağında O Civan

Gönlümün bağında o civan güzel
Bitmiş çiçeklerin evliyası mı
Sinem bahçesine düşer mi gazel
Yaşatır ömrümün dil rubasını

İlahi nurundan o nazlı yari
Sabah yıldızına benziyor teni
Mısır çöllerinde halk etmiş anı
Hazreti Yusuf'un Zeliha'sı mı

Nurdan yaratılmış eli ayağı
O mahmur gözleri kiraz dudağı
Sıkmış çemberini açmış yanağı
Gözler kamaştırır gün ziyası mı

Nasıl yazsın güzel vasfın Zülali
Bahardan mı çaldın kırmızı alı
Pek bükülmüş iki kaşın hilali
Öldürür aşıkı can belası mı

Aşık Zülali - Gökleri Pus Eden Arsiyan Dağı

Gökleri pus eden Arsiyan dağı
Cihanda var adı sanın Arsiyan
Dünyada şairler vasfeder seni
Tarihlerde var destanın Arsiyan

Etrafında soğuk suların akar
İçen aşıkların bağrını yakar
Gün vurur çamların mis gibi kokar
Ne güzeldir gülistanın Arsiyan

Eteğinde vardır bir nice köyün
Bazı yolculara edersin oyun
Kükremiş aslana benziyor huyun
O ki çıkar kar boranın Arsiyan

Arzum çeker iken gördüm ben seni
Allah'ın aşkına unutma beni
Cennet'e bir misal ederdim seni
Olmasaydı pus dumanın Arsiyan

Der Zülali vardır bir çok halların
Bülbüllere tercümandır dillerin
Yıldızlara doğru gider yolların
Uzak değil asumanın Arsiyan

Aşık Zülali - Gelin Arkadaşlar Gelin Yarenler

Gelin arkadaşlar gelin yarenler
Biraz konuşalım ülfete geldim
Emiler dedeler pirler erenler
Duanıza muhtaç hizmete geldim

Dokuzyüzotuzda seyahatim var
Yüzü kara geldim hacaletim var
Sizde bir sevimli emanetim var
Hani kandaşımız minnete geldim

Köyün etrafında bulutlu dağlar
Bu hali görünce yüreğim ağlar
Kurumuş ağaçlar kalmamış bağlar
Sanki bir virane zulmata geldim

Hangi hazin bağlar bu yareleri
Neden hak acımaz biçareleri
Annesiz babasız fukaraları
O zavallıları şevkate geldim

Abu fena hallerimiz sormağa
Büyük küçük eş yareni görmeğe
Kapınıza yüzüm gözüm sürmeğe
Başka bir işim yok hizmete geldim

Der Zülali gel sizinle birleşek
Hicret edek bir vadide yerleşek
Gelin vatan halkı gelin dertleşek
Sizinle bir uzun sohbete geldim

Aşık Zülali - Felek (Bu Fani Dünyaya)

Bu fani dünyaya geldikten beri
Ah-ı feryat ile büyüttün felek
Koymadın bir murat alayım bari
Yaktın kül eyledin çürüttün felek

Bir yandan içirdin gam şarabını
Bir yandan sorarsın ver hesabını
Hicran mektebinde aşk kitabını
Bana nokta nokta okuttun felek

Zülali der zehir kattın aşıma
Beni gülünç ettin dost yoldaşıma
Gam minnet taşını vurdum başıma
Gözümden kanlı yaş akıttın felek

Aşık Zülali - Eylerim Yoluna Canımı Feda

Eylerim yoluna canımı feda
Vallahi sözümde sebatım vatan
Aşık oldum sana ey güzel Leyla
Sen Şirin'sin bende Ferhat'ın oldum

Anama atama yurt veren sensin
Koyuna kuzuya ot veren sensin
Yavrucaklarıma süt veren sensin
Sende doğar büyür evladım vatan

Senden ilham alır fikrim vicdanım
Varoldukça varol benim vatanım
Zülali der aksın yolunda kanım
Sana kurban olsum bu canım vatan

Aşık Zülali - Evimde Bir Kilo Odun

Evimde bir kilo odun kömür yok
Korkarım aklımı çıldırır bu kış
Hak saklasın böyle giderse soğuk
İhtiyar anamı öldürür bu kış

Deli poyraz çıkmış çekiyor kürek
Durmadan çalıyor bir yandan düdük
Dağ taş ormanlar bembeyaz bir kürk
Ne sanatlı dikmiş giydirir bu kış

Yetime yoksula yürek dağlatır
Fakir kadınlara kara bağlatır
Evsizleri acı acı ağlatır
Kanlı kanlı yaşlar döktürür bu kış

Bizleri bu kıştan kurtar ilahi
Asumana çıktı masumlar ahi
Fakirin başından kapar külahı
Zengine iki kürk aldırır bu kış

Dini imanı yok bak bu kafire
Yolunu yitirmiş gitmez kafile
Suyun derecesi indi sıfıra
Hamamı külhanı dondurur bu kış

Getirmiş bembeyaz kefenimizi
Ellere verecek definemizi
Mart nisana giren sefinemizi
Korkarım bir yere çaldırır bu kış

Der Zülali elden gitti tutarım
Oduna kömüre kalmadı varım
Yalan değil bu günlerden korkarım
Tabut teneşire bindirir bu kış

Aşık Zülali - Eşek (Asla Unutmazsın)

Asla unutmazsın ne arlanırsın
Her kese olursun kul kara eşek
Pıskırır tıskırır yuvarlanırsın
Her nerde görürsen kül kara eşek

Keyfe gelip bağırınca aslansın
Hayvanlardan en aşağı hayvansın
Ne kadar süslensen adı yamansın
İpekten örtünsen tül kara eşek

Kocalığın yaman gençliğin hoppa
Günde istihkakın bir kilo arpa
Hesaba mı gelir yediğin sopa
Böyle yaşamaksa öl kara eşek

Dağlar devirirsin görünce kancık
Niçin utanmazsın ey mersivacık
Kulağan taksalar altından boncuk
Tanımazsın nedir pul kara eşek

Zülali der huyun tuyun merkeptir
Kulakların uzur kuyruğun denktir
Her nereye getsen adın eşektir
Ben diyemem soyun şol kara eşek

Aşık Zülali - Elif Cüz-ü (Medet)

Elif,ALLAH celle şenu dar,günde ara medet.
Be,Bize lütfun eda kıl,kaldım biçare mede.
Te,Tâ'alasın tanıdım seni,ta ervahu ezel,
Se,Sana hamdu niyazım,biz günahkar-e medet..

Cim,Cenabın fevzu mutla, küfekel emrindedir.
Ha,Haya iman derisi,nuri islam dindedir.
Hı,Huda kıl ğati eşya,lefsi kefi nundadır.
Dal,Du alemde ümidim sengir digere medet...

Zal,Zabunum çok velevkin,sen keremler kanisin.
Re,Rahimsin rahmeti bol ğanisin.
Za,Zabunum nefs elinden,asiler güfranisin.
Sin,Saadet senden olsun,kaldım avare medet...

Şın,Şanına layık olan mağfiretul ya hakim.
Sad,Sığındım sakla dertten bil gilyanı çekin.
Dad,Zayıfım tabiserde,bu ana dek gam lekin,
Tı,Taburi zulmet edip yandırma medet...

Za,Zahirdir hikmetin,kamu aşiker eyledin.
Ayın,Alimsin alemi ademden var eyledin.
Ğayın,Ğeyibi sen bilirsin,hükmünü zar eyledin.
Fe,Fani ,Kaf,kıyamette kayıt edip,yandırma nâra medet.

Kef,Keremler kânı sensin,kainetin mabudi.
Lem,Lütfünüyle;verme kamı amudi
Mim,Muhammed'tir ümidim,Rahmana ol Ahmedi
Nun,Nebinin libasından salma ağyara medet...

Vav,Vahidul muiy le yemut.
He,Hu vallahu ehedsin,desti girsin,destin tut.
Lemelif!Le leyezel gümensize veren ümit.
Ya,Yarın mahşer günü etme yüzü kara medet...

Yevmi mizamda hiç bir fert kurtulamaz,
Ol sıratı geçmeden hiç bir bende gülemez.
Yusuf Zülali'n derdini yarap,senden başka bilen olamaz
Utandırma ol divanda sen koyma dara medet

Aşık Zülali - Eğer Ben Ölürsem

Eğer ben ölürsem kabrime doğru
Sükut veya şivan ile götürün
Keşke gelse gözlerime bir uyku
Bir karanlık zindan ile götürün

Hak bağışlar kusurumu söyleyin
İster matem tutun bayram eyleyin
Çağırın bağırın gülün oynayın
İster feryat figan ile götürün

Bana acıyıp da yas bağlamayın
Bu şeb u şene ciğer dağlamayın
Riyakarlık edip hiç ağlamayın
Yüreğizden hicran ile götürün

Der Zülali üç beş kuruş alarak
Verin yetim fakirleri sorarak
Önümde ud kanun sazlar çalarak
Davul zurna keman ile götürün

Aşık Zülali - Efendim Yanarım Merhamet Eyle

Efendim yanarım merhamet eyle
Hüccetimi İsfahan'a yaz gidem
Aşıklar dervişler bu misal gezer
Bağdat Basra Hint Yemen'e yaz gidem

Ahu figan ile gönül hoşlayam
Didem pek gamlıdır gözü yaşlıyam
Bin üçyüzde adaleti işleyen
İstanbul'da Hamit Han'a yaz gidem

Eğer tabib isen sun dolu bade
Belki bu gönlümüz döne gülşade
Zelha'yı Mısır'da salan feryada
Yakup Yusuf'u Kenan'a yaz gidem

Der Zülali gam bahrında yüzenler
Iskatıma kara yazı yazanlar
Eşinden ayrılıp mecnun gezenler
Baygu teki bağ virane yaz gidem

Aşık Zülali - Dedim Hani Selam Sebah

Dedim hani selam sebah zalim yar
Dedi benden cilve ile naz geçti
Ahu figanımı dinlersen ne var
Dedi dinlemezem gönül vaz geçti

Lanet olsun senin gibi haine
Vefasızlık devam eder boyuna
İkrar vermiş idin nisan ayına
Hani vade oldu turna kaz geçti

Zülali der yar senden geçilmedi
Kadehler devrildi mey içilmedi
Bu ne bahtsız bağdır gül açılmadı
Bülbül feryad eder bahar yaz geçti

Aşık Zülali - Dedim Bu Gözüme Bulunmaz

Dedim bu gözüme bulunmaz çare
Neden dinlemedin sözümü doktor
Bilmez isen yapma dedim bin kerre
Yaktın viran ettin özümü doktor

Zalimsin gözümü keser atarsın
Can alıcı azrailden betersin
Bu kıymetli malı belki atarsın
Zatınıza var mı lüzumu doktor

Madem ki bilmezsin kesme bağışla
Keserisen altın akıt gümüşle
Götür bir güzelin gözüne aşla
Kıymetten düşürme gözümü doktor

Eyvah gözümüzden kan irin akar
İlacın kokusu canımı yakar
Ne güzeller sever ne ciğer yakar
Bir hale getirdin' gözümü doktor

Zülali der hayıf gözüm kurusun
Gördüğüm dağları duman bürüsün
Yazık değil midir düşsün çürüsün
Erenköyün siyah üzümü doktor

Aşık Zülali - Dedim Ay Kız Bir Ok Vurdun

Dedim ay kız bir ok vurdun bu cana
Dedi aşık benden aman diliyor
Dedim layık mısın vezire hana
Dedi vezir değil sultan diliyor

Dedim hemen üçbin tümen yetmeli
Dedi sarraf beşbine de satmalı
Dedim şevkin ay güneşi tutmalı
Dedi ki şulemi asman diliyor

Dedim sırmaların bezenmek için
Dedi değil aşık uzanmak için
Dedim kimler ile gezinmek için
Dedi bilmem hengi gılman diliyor

Dedim Zülali'yi koyma zarına
Dedi benim Anadol(u) da birinci
Dedim sende vardır narı turuncu
Dedi bahçeye gel bağban diliyor

Aşık Zülali - Dedecan (Tarih Binüçyüzondört)

Tarih binüçyüzondört senede
Vardım diyarı gurbete Dedecan
Felek bir gün eyyamına getirdi
Çıldır'dadır ser suhana Dedecan

Vardım Suhara'ya garram kaharlı
Dört yani müzeyyen resmi şeherli
Ejderha gördüm zehmi zeherli
Vurdu yüreğime yare Dedecan

Yüreğim ki yandı ciğerim pişti
Başladı sohbete aklımda şaştı
Öyle bildim derya ummandı coştu
Tacüp kaldım o hünere Dedecan

Öyle hüner olmaz hünkarda beyde
Açıp bayrağını sancak önünde
Yüzbin pençe gördüm bir çobanında
Mansur'am çektiler dar'a Dedecan

Dar'a ki çektiler halime baktı
O nice mühürdü hattımı yaktı
Olanca metanım harice çıktı
Giyindim eynime kara Dedecan

Karaki giyindim düştüm amana
Keşke gide idim Hind'e Yemen'e
Bir serçe neylesin mürgi semene
Yel dokundu şem fenara Dadecan

Alıştı fenarım böyle yanarım
Gittiğime pişman oldum dönerim
Kendim vatanımda yiğit sanarım
Olmadı kimseden çare Dedrecan

Çare ki olmadı derdime lillah
Beni gibi aşıka etmez eyvallah
Zülali'ye yardım eyledi Allah
Düşürmedi imtihana Dedecan

Aşık Zülali - Çıldır (Firkatinden Midir)

Firkatinden midir bilmem nedendir
Şairlere vardır hürmetin Çıldır
Adın var tükenmez büyük madendir
Onun çün meşhurdur şöhretin Çıldır

Elmas mıdır yoksa altın ovası
Her köyünde vardır pirler duası
Aslanlar yatağı kaplan yuvası
Tarihte yazılı heybetin Çıldır

Ağası gadası cümlesi birlik
Hürmet muhabbetle ederler dirlik
Ne zeman ki ölmüş babanız Şenlik
O zaman bozulmuş ziynetin Çıldır

Zülali burdadır erenler hası
Ehli dil menbaı pirler ülkesi
Arabi ahangi acem şivası
Yahşidir lisanın sohbetin Çıldır

Aşık Zülali - Bursa Çöllerinde Leyla Diyerek

Bursa çöllerinde Leyla diyerek
Ah ile vah ile figana düştüm
Mecnun gibi meded Mevla diyerek
Bir guhi sahraya virane düştüm

Adular elinden çektiğim zahmet
Dünyada görmedim böyle meşakket
Bir yandan ayrılık firakı zulmet
Yakar vücudumu üryana düştüm

Böyle bülbül olmaz yar havasında
Figan eder gönül can kafesinde
Diyari gurbette el kapısında
Der Zülali yandım amana düştüm

Aşık Zülali - Bugün Gam Gasavet

Bugün gam gasavet başa derildi
Ne ağlarsın ey biçare dediler
Gelene gidene murat verildi
Sen yazıldın zulümkara dediler

Didem bir güzelin ettiklerini
Gözden kanlı yaşlar döktüklerini
Verdim cananımın mektuplarını
Okudular bahtın kara dediler

Mürüvvet diledim arz ettim hali
Ağladım sızladım Mecnun misali
Neden meyil verdin behey Zülali
Böyle bir vefasız yare dediler

Aşık Zülali - Bugün Cuş Eyledi Deryayı Umman

Bugün cuş eyledi deryayı umman
Dahi sefinemiz gider derine
Nezrim vardır Ya Rab bir koyun kurban
Kısmet olur yetirirsem yerine

Yığılmış balıklar anlamaz dilden
Merhamet eyleyin ayrıldım gülden
Yüzbin liram olsa ne gelir elden
Güven olmaz bu dünyanın varına

Zülal takdirinde yazılmış neler
Esiyor poyrazlar tozdu havalar
Ricam budur ak köpüklü dalgalar
Atın cesetimi yar diyarına

Aşık Zülali - Bu Nasıl Zamandır

Bu nasıl zamandır bu nasıl dünya
Dağlar taşlar pus dumana sarılmış
Hani Mecnun Hani o güzel Leyla
Ferhat ölmüş Şirin'inden ayrılmış

Aşk ehli söylemez tutulmuş dili
Sarmaşıklar örtmüş lale sümbülü
Karga kuzgun almış kırmızı gülü
Bülbül ötmez goncasına darılmış

Viraneden gelir baykuşun dadı
Kalmamış cihanın neşesi şadı
Saki bade vermez tutmuş inadı
Masalar devrilmiş meyler alınmış

Zülali der viran olmuş gülistan
Bağı bahçesini terk etmiş bağban
Geçmiş zevk sefalar kalmamış devran
Gönül ağlar ehli demden ayrılmış

Aşık Zülali - Bu Nasıl Memleket

Bu nasıl memleket bu nasıl dünya
Gamı defetmeye meyhaneler yok
Bu nasıl hayattır bu nasıl hülya
Galiba ben gibi efsaneler yok

Kanarya terk etmiş boştur kafesi
Bülbülün goncadan geçmiş hevesi
Kesilmiş gelmiyor baykuşun sesi
Gidip eğlenecek viraneler yok

Ey vah bulamadım bir vefadan
Ne kadar koştumsa ileri geri
Düşmüş parçalanmış mey kadehleri
Sakiler elinde peymaneler yok

Yetti Zülal artık etme ahu zar
Bulamazsın bir münasip şivekar
Barı sahralarla olsam kafadar
Hani Mecnun gibi divaneler yok

Aşık Zülali - Bu Gidişle Menziline

Bu gidişle menziline maksuda
Varmayanda gamlı varanda gamlı
Ne yığarsın dünya malı beyhude
Yığmayanda gamlı yığanda gamlı

Bir kimseye deme sevinç yok sende
Göster görem neşen var mı kendinde
Bakarsın ki üç beş kuruş elinde
Olmayanda gamlı olanda gamlı

Köşkünü süsleyin ak sümbül ile
Mor menekşe nergis karanfil ile
Bu minnet bağında lale gül ile
Kalmayanda gamlı kalanda gamlı

Der Zülali kainatın nazını
Çektim de görmedim bahar yazını
Herkes almış kemanını sazını
Çalmayanda gamlı çalanda gamlı

Aşık Zülali - Bu Nasıl Acıdır Bu Nasıl Derttir

Bu nasıl acıdır bu nasıl derttir
Kime anlatırsam halim bilmiyor
Bu nasıl sevdadır bu nasıl yara
Yare anlatmağa dilim dönmüyor

Bu çarkı gerdiş elinden usandım
Sevdiğim cananı benden kıskandım
Akıbeti gam dağına yaslandım
öyle bir ateş ki külüm sönmüyor

Der Zülali bu dert beni götürür
Hayal talan eder aklım itirir
En sonunda yiyer yiyer bitirir
Bağım talan olmuş bülbül konmuyor

Aşık Zülali - Biraz Tarif Edem

Biraz tarif edem tariki rahtan
Hak ateşi cism i cana düşüptür
Dünya zulmet bu yer gökler yoğiken
Şölveliği hangi dane düşüptür

Ol dane yürüdü tıfıl çağ iken
Nura gark olmuştu resmi ağ iken
Melekler variken insan yoğiken
Bir ifrit şöhreti şana düşüptür

Şöhret ile şanı aldı destine
Od yağaydı kar etmezdi üstüne
Meyil düştü ol danenin kastine
İkisi de bir meydana düşüştür

Meydana girende elvanı eder
Döktü oyunbazlık eyledi hüner
Ol vade laine bir pençe döner
Onun işi pek yamane düşüptür

Yaman oldu aklı gitti başından
Kanla söktü otuziki dişinden
Hurma kökü ulaştırdı peşinden
Bend oluban dev cihana düşüptür

Cihanda aynına giyindi kara
Baktı vücuduna söküldü yara
Çok nebiye vardı bulunmaz çare
Dedi yolun Süleyman'a düşüptür

Vardı Süleyman'a usandım candan
Bu ne kargışıdı azad et benden
Süleyman dede iki korkaram ondan
Senin yolun o divana düşüptür

Vardı o divanda durdu ağladı
Her derdini Peygamber'e söyledi
Dedi ifrit seni kimler bağladı
Haman gözü Haydar kana düşüptür

Haydar kan bağlayıp gözünü açtı
Nice şühür hafta seneler geçti
Engin şerbetinden yüzlerce içti
Der Zülali bahr ummana düşüptür

Aşık Zülali - Bir Yiğit Dünyayı (Ne Lezzet)

Bir yiğit dünyayı etse ihtiyar
Ona bir ticaret karsız ne lezzet
İster baki olsa eyyamı bahar
Bülbüle goncasız harsız ne lezzet

Aşkın çöllerini gez heves ile
İstersen Mecnun ol Leyla'yı ara
Geldi güz eyyamı yüzbin bağ besle
Ayvasız turunçsuz narsız ne lezzet

Dosta dost ol amma imanlı gerek
Dost gamlıysa sende hicranlı gerek
Bazen gönül dağı dumanlı gerek
O dağa fırtına karsız ne lezzet

Zülali olmuştur sıtkı vefadan
Kalmadı gam minnet cevrü cefadan
Derler ömür geçer zevkü sefadan
Ademe dost cana yarsız ne lezzet

Aşık Zülali - Bir Ümitle Sana Geldim

Bir ümitle sana geldim gurbet el
Mahcup edip beni ağlatma sakın
Hayatım benliğim hep sana verdim
Gönlüm viran edip ağlatma sakın

Garip olan asla gülmez dünyada
Garip arkadaşı yalnız aynada
Valla gezdim bulamadım Konya'da
Bu dertten memnunum sağlatma sakın

Der Zülali bu gurbetin nesine
Aşık olan gelir gül hevesine
Garip avazına bülbül sesine
Gafil olup gönül bağlatma sakın

Aşık Zülali - Bir Köşke Oturduk Nazlı Yar İle

Bir köşke oturduk nazlı yar ile
Bilmem o köşkü tahtı Süleyman mıydı
Bir bade doldurdu yar ağyar ile
O mey yüreğimden geçen kan mıydı

Demde idik kondu bülbül bir dala
Çırpınır çıldırır eder vaveyla
Mor menekşe nergis gonca gül lale
Açılmış o bahçe gülistan mıydı

El gitti yar ile ben tenha kaldım
Merhamet diledim türaba vardım
Yüz bin rica ile bir buse aldım
Der Zülali rüya mıydı an mıydı